AYM: Kariyer basamakları oluşturulması kuralı kamu yararına
Anayasa Mahkemesi (AYM), Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki öğretmenlikte kariyer basamaklarının oluşturulmasına ilişkin kuralda kamu yararı bulunduğuna; bununla birlikte kanunun, aday öğretmenlerin değerlendirilmesi, kariyer basamaklarında ilerlemenin koşulları gibi bazı hükümlerinin ise açık ve net belirlenmeden yönetmelikle düzenlenemeyeceğine hükmetti.
Yüksek Mahkeme, CHP’nin 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bazı hükümlerin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu 13 Temmuz’da görüşmüş, aday öğretmenlerin Adaylık Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirme sonucu mesleğe atanması, aday öğretmenlik sürecine ilişkin usul esaslar ile mesleğin kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenlenmesine ilişkin kuralların da yer aldığı bazı hükümlerin iptaline, bazı hükümlerin iptal isteminin ise reddine karar vermişti.
AYM’nin gerekçeli kararı Resmi Gazete’de yayımlandı.
Gerekçede, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali istenen 3. maddesinin 4 numaralı fıkrasında, öğretmenlik mesleğine ilişkin kariyer basamaklarının açık ve net şekilde düzenlendiği, bu yönüyle kuralın belirsiz ve öngörülemez olduğundan söz edilemeyeceği vurgulandı.
Bu kuralın kanunilik ölçütüne aykırı olmadığı belirtilen gerekçede, “Ayrıca kuralla öğretmenlik mesleği, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak kariyer basamaklarına ayrılmıştır. Öğretmenlik mesleği için kariyer basamaklarının oluşturulmasının amacı öğretmenlerin mesleklerinde kariyer ve liyakat esaslarına uygun olarak ilerlemeleri, mesleki gelişimlerini sağlamaları ve bunlara bağlı olarak özlük haklarının iyileştirilmesidir. Bu değerlendirmeler ışığında kuralın kamu yararına yönelik olduğu sonucuna varılmıştır.” tespiti yapıldı.
Gerekçede, kanunun, iptali istenen bir başka maddesinde, öğretmen adaylarında aranacak niteliklerin temel ilke ve esasları ile yasal çerçevenin kanunla belirlendiği ancak idareye düzenleme yetkisinin tanındığı aktarıldı.
Kanun koyucunun bu şekilde öğretmen adaylarında aranacak niteliklerin yasal çerçevesini çizdikten sonra hangi dersin hangi niteliklere sahip öğretmen adayınca okutulacağına yönelik düzenleme yetkisini idareye bırakmasında belirlilik ve yasama yetkisinin devredilmezliği ilkelerine aykırı düşen bir yön bulunmadığı kaydedilen kararda, bu gerekçelerle, kuralların Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal taleplerinin reddine karar verildiği bildirildi.
İptal edilen hükümler
AYM, kanunun “Aday Öğretmen Yetiştirme Programı ve Adaylık Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ile aday öğretmenliğe ilişkin diğer usul ve esasların yönetmelikle düzenlenmesini”ni öngören hükmünü iptal etti.
İptal gerekçesinde şunlar kaydedildi:
“Dava konusu kuralla adaylık sürecine ilişkin değerlendirme yapacağı öngörülen Adaylık Değerlendirme Komisyonunun oluşumunun, yetkilerinin, çalışma ilkelerinin ve yapacağı değerlendirmeye ilişkin objektif ölçütlerin, Aday Yetiştirme Programı’nın kapsamının herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açık ve net olarak düzenlenmediği görülmüştür. Anayasa’da münhasıran kanunla düzenleme yapılması öngörülen kamu hizmetlerinde kalma hakkına ilişkin bir konuda herhangi bir yasal çerçeve çizilmeden, temel ilkeler belirlenmeden sınırsız, belirsiz, geniş bir alanın yönetmeliğe bırakılmasının öngörülmesi nedeniyle kuralın temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gerekliliğine aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.”
Anayasa Mahkemesi, uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvurabilmek için “mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış olmak” şartını getiren düzenleme ile mesleğin kariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceğini öngören kanun hükümlerinin de iptaline karar verdi.
İptal edilen hükümler 9 ay sonra yürürlüğe girecek
Gerekçede, dava konusu kurallarla öğretmenlik kariyer basamaklarında ilerlemenin koşulları arasında yer alan mesleki gelişim alanlarında gerekli olan asgari çalışmaların temel ilkelerinin, kapsamının ve niteliğinin herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açık ve net olarak düzenlenmediği vurgulandı.
Kamu görevlilerinin özlük işlerine ilişkin bir konuda Anayasa’da münhasıran kanunla düzenleme yapılmasının öngörüldüğü aktarılan gerekçede, “Bu bağlamda kamu görevlilerinin özlük işlerine ilişkin bir konuda herhangi bir yasal çerçeve çizilmeden, temel ilkeler belirlenmeden sınırsız, belirsiz, geniş bir alanın yönetmeliğe bırakılmasının öngörülmesi nedeniyle kuralların temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gerekliliğiyle bağdaşmadığı sonucuna varılmıştır.” tespiti yapıldı.
Yüksek Mahkeme, iptal hükümlerinin kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verdi.