AK Partili eski bakanlar Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Egemen Bağış’la ilgili rüşvet, yolsuzluk suçlamalarını soruşturan Meclis Komisyonu’nun başvurusu üzerine, “Şöhret ve haklarının korunması, kişilik haklarının zedelenmemesi” gerekçesiyle Ankara 7’nci Sulh Ceza Hâkimi’nce verilen ve 27 Aralık 2014’e kadar sürecek ‘yayın yasağı’ kararı büyük tartışma yarattı. Gazeteci dernekleri, “Sansürün kabul edilemeyeceğini” belirtirken, muhalefet partileri olayı “Meclis’e sansür gölgesi düştü” diye değerlendirdiler. İşte tepkiler…
Halkın haber alma hakkı yok ediliyor
17 Aralık Komisyonu için yayın yasağı kararına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi’nden büyük tepki geldi. Yapılan açıklamalarda özetle şöyle denildi: “17 Aralık Komisyonu için yayın yasağı getirilmesi sansürdür. Yasak basın özgürlüğünü zedelemiştir. Demokrasilerde her türlü siyasi tartışmanın halk ile paylaşılması esastır. Yayın yasakları ile olayların kamuoyuna aktarılmasının engellenmesi Anayasa’ya da aykırıdır. Ne kararının dayandırıldığı Basın Kanunu ne de Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yayın yasağına olanak sağlayan bir düzenleme yoktur. Karar, Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmalarla da bağdaşmadığı gibi, demokratik toplumların vazgeçilmez öğesi olan, halkın haber alma hakkını ortadan kaldırmaktadır. Hukuka aykırı durumun acilen hukuk tarafından ortadan kaldırılmasını diliyor, ifade özgürlüğü ve halkın haber alma hakkına karşı yapılan ihlal girişimini kınıyoruz.”
IPI’DAN YASAĞA KINAMA
Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) de yayın yasağı kararını kınadı. IPI Basın Özgürlüğü Yüksek Danışmanı Steven M. Ellis yaptığı açıklamada, “Yolsuzluk iddialarının üzerine perde çeken bu yayın yasağı kararı, yaşamsal bir kamu çıkarı konusudur. Yasak, hukukun üstünlüğüne güveni sarsacak ve demokrasiye daha fazla gölge düşürecektir” dedi. Kararın yolsuzluk dedikodularını körükleyeceğini belirten Ellis, “Bu ne suçlananlara ne de Türk halkına hizmet ediyor” diye konuştu.
Mahkeme kararı hükümsüzdür
ESKİ TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, mahkemenin Meclis’in bir faaliyetiyle ilgili aldığı yayın yasağı kararının hükümsüz olduğunu söyledi. Cindoruk şöyle konuştu: “Parlamentonun faaliyetleriyle ilgili belirleyici hükümler, İçtüzük’te ve Anayasa’da belirlenmiştir. Mecils’teki bir faaliyetle ilgili gizlilik kararı sadece TBMM Genel Kurulu’nda alınabilir. Herhangi bir mahkemenin, Meclis’in faaliyetleriyle ilgili gizlilik kararı alması veya yayın yasağı koyması mümkün değildir. Bu, Meclis’in aldığı her kararın mahkemeler tarafından denetlenmesi sonucunu doğurur ki, demokrasilerde bunun örneği yoktur. Meclis’in bir biriminin veya soruşturmayı yapan komisyonun yayın yasağı için mahkemeye başvurması da mümkün değildir. Meclis komisyonlarının çalışma kuralları da bellidir. Bu ne uygulanabilir, ne tatbiki mümkündür. Hukuka uyan bir tarafı yoktur. Bu tamamen mahkemenin yetki ve görev aşımıdır. Normalde mahkemenin bunu reddetmesi gerekiyordu. Meclis yıllarca soruşturma görevini üstlendi, bunun tek örneği bile yoktur.”
DEMOKRASİYE AYKIRI
TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “Kamu görevlileriyle ilgili soruşturmalarda toplumun bilgi alma hakkının kısıtlanması demokrasiye aykırıdır” diye tepki gösterdi. Feyzioğlu, şunları söyledi: “Bu karar, Anayasamızın 26. maddesinde güvence altına alınmış olan ‘Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti’ne açıkça aykırıdır. Anayasamızda açıkça emredildiği üzere, ‘Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.’ Karar aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesine ve bu maddeye dayanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yerleşik içtihatlarına açıkça aykırıdır. Kamu görevlileriyle ilgili soruşturmalarda toplumun bilgi alma hakkının kısıtlanması demokrasiye aykırıdır. İfade özgürlüğünün hangi şartlarda kısıtlanabileceği ulusal ve uluslararası hukukta açıkça düzenlenmiştir. Verilen haberlerin objektif olması, güncel olması, kamunun bilgilenmekte menfaati olması karşısında bir kısıtlama getirilemez. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157. maddesinde düzenlenmiş ‘Soruşturmanın Gizliliği’ ilkesi kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin karşısına bir engel olarak çıkarılamaz. Aynı şekilde Basın Kanunu’nun 3/2. maddesi yayın yasağı getirilmesine son derece kısıtlı biçimde izin vermiştir.”
30 yılda 38 komisyona yayın yasağı çıkmadı
MECLİS’te son 30 yılda 38 soruşturma komisyonu kuruldu. Hiçbir soruşturma komisyonunun çalışma döneminde yayın yasağı için yargıya başvurulmadı ve böyle bir karar alınmadı. AK Parti’nin ilk iktidar dönemi olan 22’nci dönemde 5 komisyondan 5 Yüce Divan kararı çıktı. Eski Başbakan Mesut Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve eski bakanlar Recep Önal, Cumhur Ersümer, Zeki Çakan, Güneş Taner, Koray Aydın, Yaşar Topçu, Meclis’in Yüce Divan’a gönderdiği son bakanlardı.