Putin’in Ankara’da yaptığı sürpriz, planlarını bozdu
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Karadeniz ve Bulgaristan üzerinden AB’ye ulaşan South Stream doğalgaz hattının iptalini açıklayıp Ankara’nın da oyuna katılacağı, Yunanistan ve Bulgaristan’ın da siyasi ve ekonomik açıdan karlı çıkacağı yeni çokuluslu projesinin Rum yönetiminin bu alandaki planlarını bozduğu bildirildi.
Haftalık Kathimerini, Putin’in Ankara ziyareti sırasında açıkladığı bu sürpriz değişikliğin, dağıtım istasyonunun Türk-Yunan sınırına kurulacağı, halen var olan Blue Stream (Mavi Akım) hattına paralel bir Türk boru hattından ibaret olduğunu, böylece Ankara’nın da oyuna girmiş olduğunu belirtti. Rum yönetiminin, Rus doğalgazının bu piyasada tekelleşmesini istemiyorsa kendi gazını satmak için Güneydoğu Avrupa ülkeleriyle görüşmek zorunda olduğunu yazdı.
Haberi; “Vladimir Putin’in Yeni Boru Hattı Kıbrıs’a Dinamit… Lefkoşa Doğalgazla İlgili Acil Kararlar Arifesinde” başlığıyla manşete çekten gazete iç sayfasında özetle şu detayları aktardı:
“Rusya’nın bu projesi Kıbrıs’ı, Rus gazının Avrupa tedarikinde monopol olmasını istemiyorsa Güneydoğu Avrupa ülkeleriyle, kendi gazını satmak maksatlı dinamik müzakerelere girmek zorunda bırakıyor.
Halen Noble Energy’nin önerdiği üzere Lefkoşa’nın, Mısır’a gidecek boru hattına paralel olarak Balkanlara ve Güney Avrupa’ya gemilerle sıkıştırılmış doğalgaz (CNG) taşıyıp satma yönünde hareket etmesi gerekiyor.
Rus sürprizi yalnız Avrupa düzeyindeki kararları etkilemiyor, Kıbrıs’ı da kendi projelerini gözden geçirip hızlandırmaya zorluyor. Şu anda Anastasiadis hükümeti dikkatini, Afrodit yatağındaki doğalgazı Mısır’a taşıyacak boru hattının inşası için şirketlerle anlaşma yapmak üzerinde yoğunlaştırdı. Aynı zamanda İsrail ve Yunanistan’la birlikte, İsrail’in ‘Leviathan’ yatağından başlayıp Yunanistan’dan geçerek İtalya’ya ulaşacak boru hattının fizibilite araştırmasının finansmanı için AB’yi ikna etmeye çalışıyor.
Bu, hiçbir ciddi uzmanın sürdürülebilir olduğuna inanmadığı bir projedir, Yunanistan haricinde hiçbir müdahil ülke de projenin ekonomiden çok siyasi teşviki olduğunu itiraf ediyor. Delek ve Anver isimli İsrail şirketleriyle birlikte 12’nci parselin ruhsat sahibi olan Noble Energy, Kıbrıs hükümetine iki yönde hareket etmeyi öneriyor. Gazın boru hattıyla Mısır’a satılması ve sahip olduğu iki sabit terminalde sıkıştırılmış doğalgazın (CNG) Güneydoğu Avrupa ülkelerine satılması.
Enerji konuları danışmanı Haralambos Ellinas, Türkiye üzerinden yeni boru hattı inşası perspektifi karşısında Kıbrıs’ın Güneydoğu Avrupa piyasalarını kaybetmemek için süratli hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
Doğalgazın bu ülkelere en süratli ve ucuz ihraç yönteminin de CNG olduğunu vurgulayan Ellinas, Noble Energy’nin kendi yatağından mmbtu’su (milyon İngiliz termik birimi) 5-6 dolara satmak niyetinde olduğunu söyledi. Örneğin doğalgazın CNG olarak gemilerle kuzey Yunanistan’a götürülmesi mmtbu başına 3 dolara mal olacak. Oradan da özel boru hatlarıyla Avrupa ülkelerine taşınması ortalama mmtbu başına 1 dolara gelecek. Toplamda sıkıştırılmış doğalgaz satış fiyatı mmtbu’su 1-10 dolara gelecek. Bu fiyat, şu anda mmtbu’su 12 dolara satılan Rus doğalgazı karşısında oldukça avantajlıdır. Bu perspektif yalnız Kıbrıs’ın değil Güneydoğu Avrupa’ya gidecek sıkıştırılmış doğalgaz kavşağı haline gelecek Yunanistan’ın da karınadır.”
Gazete, “ABD ve AB’nin Projeleri ve Kıbrıs’ın Hareketleri” başlıklı haberinde ise, Rum yönetiminin, Amerikalı ve Avrupalıların, doğalgaz tedariki için alternatif yol ve kaynaklar belirleme projelerinin şu üç parametreye dayandığını bilmekte olduğunu yazdı:
1- Çevredeki doğalgaz üretilen bütün bölgelerle bağlantılı olan coğrafik konumu ve dolayısıyla bu doğalgazın toplanma ve Avrupa’ya sağlanma merkezi haline gelme olanağı ile Ankara’nın Batı çıkarlarına bağlı tutulması gereği nedeniyle Türkiye’nin stratejik rolü.
2- Bu tür alternatif yol ve kaynaklar, Avrupa’ya güvenli doğalgaz tedarikini garanti edecek.
3- Rusya, Avrupa’ya doğalgaz sağlayan en ucuz kaynak olmaya devam ettiğinden sağlanan doğalgazın maliyeti.
Gazete, ABD ve AB’nin üzerinde hareket ettiği ana parametrelerin, bu dengelerin korunması olduğunu yazdı. Bunun da hem Rum yönetiminin enerji programının uygulanma sürecine hem de “Türkiye’de son bulacak bir denizaltı boru hattı çözümü yerine Güney Kıbrıs, İsrail, Mısır ve belki daha sonraki aşamada Lübnan işbirliğiyle daha küçük bir bölgesel kavşak oluşturulmasıyla Doğu Akdeniz doğalgazının Avrupa’ya aktarılması perspektifine bağlı olduğunu savundu.
Habere göre, Rum yönetimi bu meseleleri 9 ve 12-15 Aralık’ta gerçekleştirilecek AB Dışişleri Bakanları Konseyi’ne götürmeye hazırlanıyor.
Fileleftheros ise; “Stream Bitiyor South Carridor Başlıyor… Rusya-AB İlişkilerinin Kötüleşmesinin Çok Konuşulan Boru Hattının İnşasına Olanak Tanıması Zor” başlıklı haberinde, Türkiye’ye, Mavi Akım tipinde yeni bir boru hattı kurulması projesinin, finansman konusunu yeniden gündeme getirdiğinden ikna edici olmadığı görüşünü ortaya koydu. Gazete, “Türk yolunun kullanılmasıyla ilgili Rus argümanının elverişliliği kuşkuludur çünkü aslında, Ukrayna’dan geri almak istediği rolü Türkiye’ye veriyor” ifadesini kullandı.