Kıbrıs

TC Başbakanı Davutoğlu’nun Atina ziyareti

TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 3. toplantısı için 5-6 Aralık 2014 tarihlerinde Atina’ya gideceği haberi Rum basınında geniş yer bulurken Davutoğlu’nun, Atina ziyareti konusunda çeşitli yorumlar yapıldığı belirtildi.

Alithia gazetesi “Ankara Kendisini Sıkıştırılmış Hissediyor-Perde Gerisinde (gerilimin) Azaltılması İçin Faaliyetler-Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu Atina’da” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisindeki Türk “meydan okumaları” devam ederken Ankara’dan, TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısı için 5-6 Aralık tarihlerinde Atina’ya gideceği şeklinde ani bir açıklama geldiğini belirtti.

Rum Hükümeti’nin bu ziyaretten haberdar olduğunu belirten gazete, diplomatik çevrelere atıfta bulunarak perde gerisinde Doğu Akdeniz’deki gerilimin azaltılması amacıyla çok şeyin rol oynadığını yazdı.

Gazete Anna Andreu’nun İstanbul’dan, Türk diplomatlara atıfta bulunarak yayımladığı Davutoğlu’nun Yunanistan ziyaretinin, Ankara’nın sıfır sorun politikasına dönüşüne vurgu yapan ve gerilimin azaltılmasını hedefleyen bir mesaj olarak vurgulandığını şeklindeki haberine yerine verdi.

Türk basının,  bölge ülkelerinin Türkiye’ye karşı ittifak kurduğu görüşünde hareket ettiğini yazan gazete, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın gelişmeleri yakından takip ettiğini ve bu sefer İsrail ile olan üçlü görüşme planını ileriye götürmekte olduğunu belirtti.

Gazete ayrıca Türkiye’nin, bölgedeki ulusal çıkarlarını korumasının bir borç olduğu şeklinde “şantajda ve tehditlerde” bulunabileceğini ancak derinlerde kendisini özellikle Güney Kıbrıs’ın bölge ülkeleri tarafından büyük karşılık görmesinin ardından  “sıkıştırılmış ve tecrit altında” hissettiğini ileri sürdü.

Ankara’nın, gerilim yaratmakla yanlış tercihler yaptığını anladığını savunan gazete, itfaiyeci rolü üstlenerek TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile gerilimin azaltılması için faaliyetlerde bulunmaya başladığını iddia etti.

Habere göre TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Atina ziyaretini, Azerbaycan’dan sonra, Davutoğlu’nun  ilk ziyaretini teşkil edecek.

Gazete ayrıca Türk basınında dün yer alan konuya ilişkin haberlere ve yorumlara da geniş yer verdi.

Politis gazetesi, TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Atina’ya yapacağı ziyareti “Ahmet Davutoğlu 5-6 Aralık’ta Atina’da-Güney Kıbrıs ile İkili Görüşme” başlıklarıyla aktardı.

Gazete TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun, kendisi ile Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras eş başkanlığındaki Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin 3. toplantısında Kıbrıs sorunun ele alınmasının beklendiğini yazdı.

İlgili haberi “Samaras Davutoğlu’nu Çağırdı- Üçlü Görüşmenin Ardından Atina Ankara’ya Köprü Attı” başlıklarıyla aktaran Fileleleftheros gazetesi, Mısır ve İsrail ile gelişim halinde olan diyaloğun ötesinde, Atina’nın, Ankara ile paralel görüşmeler yapmayı da tercih ettiğini yazdı.

Atina’nın, TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Atina ziyaretini açıkladığını yazan gazete Güney Kıbrıs’ın, bundan haberdar olduğunu ve rıza gösterdiğini belirtti.

Gazete gerek Güney Kıbrıs, gerekse Atina’da, Güney Kıbrıs bölgesinde gerilimi tercih ederek benimsediği  uygulamalar nedeniyle Türkiye’nin tecritte olduğu şeklinde yorumların yapıldığını savundu.

Gazete ayrıca Davutoğlu-Samaras görüşmesine kadar İsrail ve Mısır ile olan temasların devam edeceğini yarın ise Atina’da Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail Dışişleri Bakanlıkları Genel Müdürleri zirvesinin yapılacağını belirtti.

ATİNA’DA YUNANİSTAN, GÜNEY KIBRIS VE İSRAİL DİB GENEL MÜDÜRLERİ ZİRVESİ

Politis gazetesi Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail üçlü temasları çerçevesinde üç ülke Dışişleri Bakanları Genel Müdürlerinin yarın Atina’da bir araya gelerek üç ülke arasındaki işbirliğinin derinleştirilmesi hazırlıklarını ele alacağını yazdı.

Habere göre Yunanistan Dışişleri Bakanı Genel Müdürü Büyükelçi Anastasios Mitsialis yarın Atina’da, Rum Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Aleksandros Zinon’un da katılımıyla, İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Nisim Ben Sitri ile bir görüşme gerçekleştirecek.

KASULİDİS

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis dün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin bu işbirliğini, gerektiğinin aksine, kendi aleyhine olan bir cephe olarak gördüğünü ifade etti.

Alithia gazetesine göre Rum devlet radyosu RIK’e açıklamalarda bulunan Kasulidis, bunun bir “paranoya” olduğunu da ileri sürdü.

Kasulidis, bu “paranoyanın” hassas bölge olan Doğu Akdeniz’deki barış ve istikrarın sağlamlaştırılması için barış getirenler olarak özdeşleşmeleri gerekliliğini hisseden Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır gibi değil, Türkiye’nin dış politikasıyla, kendini tecride sürüklemesinden kaynaklandığını ileri sürdü.

Doğu Akdeniz’in, sadece “Türkiye ve onun entrikalarına” sahip olmadığını belirten Kasulidis, Doğu Akdeniz’in ciddi sorunlara sahip hassas bir bölge olduğunu, güvenlik, istikrar ve barışa katkı koymak isteyenlerin kendi aralarında işbirliği yapma konusunda her hakka sahip olduğunu da belirtti.

Kasulidis açıklamasında ayrıca dış siyasetteki çabalarıyla Güney Kıbrıs’ın, coğrafik konumunun güvenlik, istikrar ve barış unsuru şeklinde yüceldiğini, ayrıca gerek direkt gerekse Güney Kıbrıs aracılığıyla ülkeleri işbirliği için bir araya getirdiğini söyledi.

YUNANİSTAN’DAN ANKARA’YA YANIT

Alithia gazetesi Yunanistan’ın, Türkiye’nin, Türk savaş gemilerinin Doğu Akdeniz’de Yunan veya İsrail savaş gemileriyle karşılaşması halinde angajman kurallarını uygulayacağı açıklamasına yanıt verdiğini yazdı.

Gazete söz konusu açıklamanın Yunan Donanması tarafından yapıldığını belirtti.

Öte yandan Simerini gazetesine göre bir hükümet kaynağı Türkiye’nin angajman kurallarını uygulayacağı şeklindeki açıklamasına atıfta bulunarak “konunun, askerleştirilmesinin Türkiye’nin içe dönük bir oyunu olduğunu” savundu.

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu’nun açıklamalarını yorumlayan aynı kaynak bunu “Güney Kıbrıs ve Atina’nın diplomatik başarılarına tepki” olarak nitelendirdi ve Türkiye’nin, konunun askerleştirilmesi şeklindeki tuzağına düşmeyeceklerini de savundu.

GÜNEY KIBRIS’IN SÖZDE MEB GÜVENLİĞİNİN İSRAİL’E DEVREDİLMESİ

Simerini gazetesi Yunanistan’daki yayımlanan “Defense net” isimli internet sayfasında yer alan, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki Rum enerji kaynaklarının ve Doğu Akdeniz’in ilgili tesislerin güvenliğinin İsrail’e devredileceği şeklindeki haber yer verdi.

Söz konusu sayfada Yunan askeri kaynaklara atıfta bulunulduğunu yazan gazete, Yunan askeri kaynakların “unsurların olmaması ve de böyle bir faaliyetin maliyetinin çok yüksek olması nedeniyle Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’ine savaş gücü sağlanmasının mümkün olmadığı” şeklinde açıklama yaptığını belirtti.

Habere göre aynı kaynaklar bunun için İsrail’i işaret ederken buna ilişkin anlaşmanın Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 2 Aralık’taki İsrail ziyaretinde ele alınacak.

Habere göre hükümet kaynakları, İsrail ile görüşmelerin bir çok konuyu içerdiğini bunlardan bir tanesinin de Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’inin güvenliğinin karşılanması olduğunu ifade etti.

SİYASİLERİN AÇIKLAMALARI DEVAM EDİYOR

DİSİ Başkanı Averof Neofidu, yaptığı açıklamada “Türkiye eğer gerilim yolunu seçiyorsa  o zaman bunun bedeli olacak” şeklinde konuştu.

Neofidu, dün düzenlediği basın toplantısı çerçevesindeki açıklamalarında, Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözümlenmemesinde kendilerinin bedel ödediğini, sağduyulu ve ihtiyatlı bir şekilde  başlatılan bu sürece devam etmeleri halinde, çözümsüzlük konusunda Türkiye’nin de bedel ödeyeceğini savundu.

Türkiye’nin bundan sonra, ya çözüm yolunu ya da gerilimi seçmesi gerektiğini düşündüğünü savunan Neofidu, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır arasındaki üçlü zirveye de değindi.

Neofidu, İsrail ile de işbirliklerini güçlendirmeleri gerektiğini belirtirken bir soru üzerine, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisindeki faaliyetlerini değerlendirirken Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in şantaj ve tehditler altında müzakerelerin yapılmasının mümkün olmadığını yinelemesinin doğru olduğunu söyledi.

KS EDEK Milletvekili Yorgos Varnavas, üç ülkenin enerji alanının ötesindeki çıkarlarının örtüşmesinin, Doğu Akdeniz’deki istikrar, güvenlik koşullarının şekillenmesini ileriye taşıyacağını söyledi.

Varnavas, bu işbirliğinin bölgedeki diğer ülkelere de yayılması gerektiğini ifade etti.

Rum Çevreciler ve Ekologlar Hareketi Basın Sözcüsü Eleni Hrisostomu, Mısır’daki üçlü zirvenin sonuçlarından duyulan memnuniyeti dile getirdi.

Hrisostomu, Güney Kıbrıs’ın sadece önemli ittifaklarla, Doğu Akdeniz’deki geniş bölgede pratite önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti.

Rum Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise açıklamasında Türkiye’nin “krizi artırma” girişiminde bulunduğunu ileri sürerek bunun, Türk “saldırganlığına” gözlerini kapayanları, düşündürmesi gerektiğini savundu.

İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI AÇIKLAMASI

Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i hakkında yapmış olduğu açıklamaya yer verdiler.

Habere göre İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ülkesinin, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’ine ilişkin tutumunun yineledi ve Güney Kıbrıs’ın “MEB’indeki rezervlerini değerlendirmesine yönelik egemenlik haklarını tanıdıklarını” ifade etti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu