Türkiye

7 gün sonra gelen çağrıya tepki

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ermenek’te 18 işçiyi kurtarma çalışmalarında oldukça zor bir noktada bulunduklarını vurgulayarak, “Bilimsel olarak önerilerde bulunabilecek fikri, bilgisi olan varsa Türkiye’nin her yerinden bize başvursun, önerilere açık olduğumuzu belirtmek isteriz” çağrısı yaptı.

Bakan Yıldız’ın kazanın üzerinden 7 gün geçmesinin ardından yaptığı bu çağrı, bilim adamları ve mühendislerce ‘geç kalınmış olmakla birlikte olumlu bir çağrı’ olarak değerlendirildi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan, kazanın olduğu gün Konya Şubesinin; kazadan bir gün sonra da 11 kişilik bir heyetle kendilerinin Ermenek’e gittiklerini vurguladı. Orada AFAD yetkilileri, Maden İşleri Genel Müdürü, MTA Genel Müdür Yardımcısı ile görüştüklerini anlatan Alan, kendilerinden böyle bir yardım istenmediğini söyledi. Alan, “Keşke o zaman bizden talepte bulunsalardı, kendi bilim kurulumuzu hızlıca toplar, arama kurtarma çalışmasına ilişkin teknik önerilerimizi sunardık. Ama Sayın Bakan madem bu çağrıyı yapmış kendi aramızda yeniden değerlendirip, önerilerimizi sunacağız” dedi.

Alan, ilk arama aşamasında pompa seçiminde hata yapıldığını belirtirken, “Temiz su pompası yerine partiküllere, çamura dayanıklı pompa kullanılmalıydı” dedi. Alan, bu tür kazalarda çok hızlı karar almak gerektiğini belirterek, “6 gün önce MTA bize suyu sondaj ile tahliye etmenin doğru olup olmayacağı konusunda fikrimizi sordu. Kararsızlardı haklı olarak. Çünkü bunun da göçme tehlikesi başta olmak üzere bazı riskleri var. Ama biz de bu yönteme katıldığımızı söyledik” diye konuştu.

“İLK GÜN BAKAN BEY’E SÖYLEDİK”

Maden Mühendisleri Odası Eski Başkanı Mehmet Torun da bakanın 7 gün sonra yaptığı bu çağrının geç kalınmış bir çağrı olduğunu söyledi. Torun, “Ocağa ilk gün gittiğimde Bakan Yıldız’a Maden Mühendisleri Odası olarak destek olabileceğimizi bildirdim. Zaman uzadıkça sorunlar büyüyecektir, dedim. Geç ama olumlu bir çağrı. Bu nedenle konuya destek olabilecek herkesin yardımı önemli.”
Torun, yurtdışından bu tür kazalarda deneyimli ekiplerin çağrılıp çağrılmaması gerektiği sorumuza ise, “Türkiye’nin teknik birikimi yeterlidir. Böyle bir desteğe ihtiyaç yoktur” yanıtını verdi.

“GEÇ AMA İYİ NİYETLİ BİR ÇAĞRI”

Jeofizik Yüksek Mühendisi ve İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Ahmet Ercan da “Bu çok geç yapılmış bir çağrı olsa da iyi niyetlidir. Bizler hemen görev almaya hazırız. İşin uzmanı başkanlığında bir ekip oluşturulup hızlı karar alınarak uygulamaya geçirilmeli” dedi.

Çağdaş ülkelerdeki maden güvenliği önlemlerinin Maden Yasası’na girmemesi halinde Soma ve Ermekenler’in olmaya devam edeceğini vurgulayan Ercan, “Maden işletmede güvenlik önlemleri çağdaşlaşmadan ve içine çağdaş jeofizik ve jeoloji biliminin zorunlulukları getirilmeden bu kıyımlar yaşanmaya devam edecek. Bunlar kaza değil, kıyımdır” diye konuştu.

“25 YIL ÖNCE BİLİM VE TEKNİKLE KALAMIŞ KAZASI ÖNLENMİŞTİ”

Ercan, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin metro çalışmalarına başlandığında, köstebek orada çalışırken kendilerinin 20-25 metre sonra nelerle karşılaşılacağı bilgisini 15 yıl önce ileri jeofizik teknikleri kullanarak verdiklerini anlattı. Yine 25 yıl önce Kalamış Atıksu Tüneli kazısı başlamadan olası yeraltı kazı hatasının olmadan önlendiğini, projenin değiştirilerek Bağdat Caddesi altından güvenli bölgeden geçmesinin sağlandığını anımsattı. Ercan, “Bunlar yeni değilken, biz İTÜ’de bu yöntemleri maden, jeofizik ve jeoloji mühendislerine anlatırken Maden Yasasında bu teknolojik uygulamaların zorunlu olmayışını anlamıyoruz. Buna isyan ediyoruz” dedi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu