Dünya
ABD seçimlerine son 4 gün: 62 milyon seçmen erken oy kullandı
02 Kasım 2024Son güncelleme: 02 Kasım 2024
2 dakika okuma süresi

ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimine dört gün kala devam eden erken oy kullanma sürecinde 62 milyondan fazla seçmen oy kullandı. Anketler Kamala Harris ile Cumhuriyetçi rakibi Trump’ın özellikle kritik 7 eyalette kıyasıya bir mücadele içinde olduğunu gösteriyor.
Analistler, özellikle salıncak eyaletler arasındaki Pensilvanya’yı kazananın Beyaz Saray’ı da kazanabileceğini düşünüyor.
Söz konusu yedi salıncak eyalet arasında nüfusu en kalabalık olan Pensilvanya, yeni başkanı belirleme ihtimali en yüksek eyalet olarak öne çıkıyor.
Bu yıl erken oy kullanma oranlarının yüksekliği, seçim sonuçlarını belirleyecek kritik faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Şu ana kadar 62 milyondan fazla ABD’li sandık başında veya posta yoluyla erken oy kullandı.
Elektronik oy verme sistemlerinin etkilenmemesi için de her seçim merkezinde jeneratörler hazır bekletiliyor.
Bazı dillerde çevirmen hizmetinin de sağlandığı erken oy verme seçim merkezlerinde hafta sonu yoğunluğun daha da artması bekleniyor.
Erken oyların kullanıldığı seçim sandıkları 3 Kasım Pazar akşamı kapanacak ve 5 Kasım Salı günü ülke genelinde oy verme işlemi yapılacak.
2020 seçimlerinde yüzde 66,8 olan katılım oranının bu yıl daha da yükselmesi öngörülüyor.
Birçok eyalette, özellikle genç seçmenlerin ve ilk kez oy kullanan seçmenlerin sayısındaki artış dikkat çekiyor.
Katılım oranlarındaki artışın, başta iklim değişikliği, ekonomi ve sosyal adalet gibi konulara daha duyarlı genç nesil tarafından yönlendirildiği belirtiliyor.
Kampanyalar, sosyal medya aracılığıyla genç seçmenleri motive etmeye ve katılım oranlarını daha da artırmaya yönelik çalışmalara ağırlık vermiş durumda.
Eski başkanlık dönemindeki istihdam artışı ve düşük işsizlik oranlarına vurgu yapan Trump, serbest piyasanın Amerikan ekonomisini güçlendireceğini savunuyor.
Sosyal güvenlik ağlarının genişletilmesi ve asgari ücretin artırılması gibi konularda değişiklik vaat eden Harris, özellikle alt gelir grubunun refahını artırmayı amaçlıyor.
Harris, devletin sağlık hizmetlerinde daha etkin rol almasını savunarak herkes için erişilebilir sağlık hizmeti sözü verirken, Trump ise özel sektör çözümlerine daha fazla alan açılması gerektiğini belirtiyor.
Eğitimde ise Harris, devlet destekli programların genişletilmesini ve fırsat eşitliğinin sağlanmasını ön plana çıkarıyor.
Ancak sosyal medyada hızla yayılan yanıltıcı bilgiler ve yalan haberler, kampanyaları doğrudan etkiliyor.
Bilgi kirliliği ve yalan haberler, seçim güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluştururken, uzmanlar seçmenleri yalnızca güvenilir kaynaklardan bilgi almaya çağırıyor.
Sosyal medya platformları, özellikle bu seçimde yanlış bilgi yayılmasını engellemek için çeşitli önlemler alsa da sahte içeriklerin hızla yayılması birçok seçmeni etkileyebiliyor.
Trump’ın kazanması halinde ABD’nin daha bağımsız, ulusal çıkarlarını önceleyen bir çizgide ilerlemesi beklenirken, Harris’in zaferi, sosyal refahın ön planda olduğu, daha işbirlikçi ve çevreye duyarlı bir yönetim anlayışının gelmesi anlamına gelebilir.
Seçim ayrıca ABD’nin NATO ve diğer uluslararası ittifaklardaki rolünü de doğrudan etkileyecek.



