Bu sabahların bir anlamı olmalı
“Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı” demiş Cemal Süreya… Haksız da sayılmaz. Güzel bir kahvaltı o sabahın, hatta günün akışını komple değiştirebilir.
Nasıl ki yurtdışında yabancılar misafirlerini akşam yemeğine davet ederse, bizim kültürümüzde de misafirler kahvaltıya davet edilir. Zira kahvaltı günün en zengin öğününü oluşturur. Diğer kültürlerle kendi kahvaltı kültürümüzü kıyasladığımızda birçok ülkede öğün bir fincan kahve ve çörekle geçiştirilirken bizler omlet, peynir, zeytin ve reçellerle tabiri caizse yalnızca kuş sütünün eksik olduğu zengin sofralar kurarız. Bunun sebebi de yöresel ürün çeşidinin bolluğu ve bereketiyle damak tadımızın yüksek olmasından kaynaklanır. Tabii her zaman böylesi zengin sofralar kurma imkânımız olmaz. Bazen daha mütevazı sofralar kurmaya ihtiyaç duyar, orta ayar bir şeyler hazırlayıp midemizi mutlu ederiz. Bazen de ayak üstü atıştırmalıklarla geçiştirmek isteriz.
UCUZ KAHVALTI
En ucuz dediğimiz zaman en kolay ulaşabildiğimiz, yazdan hazırladığımız reçeller, pekmez, salça ve bunların yanında anneanne eli değmiş poğaça, simit, pişi gibi hamur işlerinin bulunduğu sofralar gözümüzde canlanıyor. Eğer evinizde değilseniz, lezzetli bir simit ve çayla gayet mutluluk verici bir kahvaltı yapabilirsiniz.
Bunun yanında evde bir sofra kurarsanız, lor peyniri, zeytin, tereyağına kırılmış yumurta ve buna bandıracağınız ekmekle cebinize uygun bir sofra kurmanız mümkün.
ORTA KAHVALTI
Bazı günler için benim en sevdiğim alternatif, evden çıkıp hızlıca bir börekçiye oturup iki bardak çayın yanına bir dilim çok lezzetli suböreği yemek… Böreklerde muazzam bir ürün çeşitliliğiyle karşılaşıyoruz. Peynirli kolböreği mi istersiniz, pudra şekerli Kürt böreği mi?
PAHALI KAHVALTI
Bu alanda aklım ilk olarak pazar kahvaltısına gidiyor. Kimi zaman Boğaz’da güzel bir kahvaltıcı, kimi zamansa iyi bir restoranın ‘brunch’ mönüsünü tercih ederiz. Ev sofrası içinse ihtiyacınız olanlar: Yöresel peynirlerden oluşan bir tabak, siyah ve yeşil zeytinler, sofrada küçük badem salatalık, çeri domatesler, mevsiminde hazırlanmış reçeller ve bir Türk mucizesi tahin-pekmez.
İLLE DE BÖREK OLSUN
Malzemeler
3 bardak un
1 yemek kaşığı sirke
Tuz
Aldığı kadar su
2 yemek kaşığı zeytinyağı
İç harcı için;
250 gr. az yağlı kıyma
1 soğan
Tuz- karabiber
4-5 yemek kaşığı su
Kızartmak için sıvı yağ
Hazırlanışı
Geniş bir kapta unu, tuzu, sirkeyi, kullanıyorsanız sıvı yağı su ilave ederek kulak memesi kıvamına gelinceye dek yoğurun. Sonra 15 -20 dakika üstüne nemli bez örterek dinlenmeye bırakın.
Bu arada kıymaya tuz ve karabiber ekleyin. Soğanı rendeleyerek veya çok ince kıyarak içine ilave edin. Suyla yumuşak bir kıvam elde edin.
Dinlenen hamurdan cevizden biraz iri bezeler yapın. Bezeleri ufak tabak büyüklüğünde açın. Açtığınız hamurun bir tarafına 1 yemek kaşığı kıyma koyun ve kaşığın tersiyle yayın. Diğer tarafını yarım ay şeklinde üstüne kapatın. Kenarını iyice kapatın. Bunun için küçük bir tabak kullanabilirsiniz. Börekleri çok bekletmeden kızartırsanız daha iyi sonuç alırsınız. Geniş ve derin bir tencerede bol sıvıyağı kızdırın. İyice kızınca börekleri arkalı önlü kızartarak sıcak olarak servis edin.
MÜTEVAZI BİR KAHVALTI İÇİN
Rönepark
Adres: Yeşilköy Mahallesi, İstanbul Caddesi – Yeşilköy Tel: (0212) 662 88 56
Emek Kafe
Adres: Yeniköy Mahallesi, Köybaşı Caddesi No:17/1 – Yeniköy Tel: (0212) 223 77 28
Kale
Adres: Yahya Kemal Caddesi no:16 – Rumelihisarı Tel: (0212) 265 00 97
MÜKELLEF BİR KAHVALTI İÇİN
Namlı Gurme
Adres: Rıhtım Caddesi Kat Otopark Altı 1/1 – Karaköy Tel: (0212) 293 68 80 – 83
Sütiş
Adres: Emirgan Mahallesi, Sakıp Sabancı Caddesi No: 1/3 – Emirgan Tel: (0212) 323 50 30