Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede toplum sağlıkçılarla hareket etmeli

Bakan Memişoğlu, Sağlık Bakanlığınca, Dünya Hepatit Günü kapsamında, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde düzenlenen farkındalık etkinliğine katıldı.
Bakan Memişoğlu, burada yaptığı konuşmada, farkındalık etkinliklerinin, hekimler, hastalar ve toplum için önemli olduğunu ve toplumun bu konudaki kültürünü ve bilincini arttırdığını söyledi.
Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın salgın ve bulaşıcı hastalıklarla yıllardır mücadele ettiğini hatırlatan Memişoğlu, son 100 yıldır bulaşıcı hastalıklarla mücadelede insanoğlunun büyük emek sarf ettiğini ve büyük bir başarı hikayesi yazdığını ifade etti.
Memişoğlu, 1900’lü yılların başında bulaşıcı hastalıkların dünyada en büyük ve en sık görülen ölüm sebebi olduğunu, bugün ise özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde daha alt sıralara düştüğünü aktardı.
Bugün Türkiye’de bulaşıcı hastalıkların azalmasındaki en büyük etmenin aşı olduğunu vurgulayan Memişoğlu, şunları kaydetti:
“Hepatit aşılarının önce 1998’de, sonra 2012’de çocuklarımıza tamamen ücretsiz sunulması, hastalığın azalmasındaki en önemli etkeninin aşı olduğunu gösterdi. 2000’li yılların başında 5 yaş altı akut hepatit geçiren çocuk sayısı yüzlerin üzerindeyken, bugün 5’i bile bulmayan akut hepatit hastalığı geçiren çocuğumuz var. Bu tür bulaşıcı hastalıklarla mücadelede toplumun sağlıkçılarla beraber hareket etmesi çok önemlidir. Özellikle aşıları çocuklarımızdan esirgemememiz gerektiğini ifade etmek istiyorum. Çünkü hepatit sinsi bir hastalık. Bulaşma risklerini hepimiz biliyoruz. Hijyeninden, günlük yaşam kalitesinden, kan ve kan ürünlerinin kullanımından, enjeksiyonun kalitesinden, malzemenin, ürününün iyiliğinden, her şeyden ve farkındalıktan etkilenen en önemli hastalıklardan bir tanesi.”
Bugün hepatit hastalığının bulaş risklerinin en aza indirildiğine işaret eden Memişoğlu, salgın hastalıklarla mücadelede toplumun da katkı vermesi gerektiğini dile getirdi.
Kemal Memişoğlu, “20-30 yıl evvel kronikleşen hepatitlerde, öncelikle C ve D grubu hepatitlerinde tedavinin de mümkün olduğunu, bunların normal yaşamlarında taşıyıcı olsa dahi sürdürülebilir hale geldiğini hepimiz biliyoruz. Küçük yaşta aşılanmayla, belli yaşta kronik hepatit hastalığı varsa bunun tedavisinin ve başkasına bulaşmasının engellenerek, Türkiye’nin bu hastalıktan kurtulması gerekiyor. Hepatit, 2018-2024’te yapılan eylem planının devamındaki yeni eylem planımızla bundan tamamen elimine edilecek, toplumda artık çok ender görülecek hastalıklara dönüşmüş durumda olacaktır. Özellikle el yıkama alışkanlığı, hijyenin daha iyi olması hastalıkla mücadelede büyük bir avantaj sağlayacaktır.” ifadesini kullandı.
Bugün Türkiye’nin dünyaya örnek bir sağlık sistemi olduğuna dikkati çeken Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde “koruyan, geliştiren ve üreten sağlık sistemi” diye ifade edilen “Sağlıklı Türkiye”nin hayata geçtiğini anımsattı.
Hastalanmadan sağlığı korumanın önemli olduğunu dile getiren Memişoğlu, “Koruyuculuk demek insanların bedenine bakması ve bununla ilgili bilinci ve kültürü oluşturmasıdır. Bunu biz sağlıkçılar ne kadar söylersek söyleyelim, toplumun da buna uyum göstermesi ve bize yardımcı olması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Koruyan sağlık sisteminde sadece toplumun gelmesini de beklemediklerini, toplumun ayağına gidip, ona sağlık kültürünü, bedenini, sağlığını nasıl koruyacağını öğretmek istediklerini kaydeden Memişoğlu, Türkiye’nin sağlıklı toplum haline gelmek durumunda olduğunu belirtti.
Memişoğlu, “Sağlık hizmetini verebilirsiniz ama toplumunuz eğer hala kiloluysa, hala sigara içmeye devam ediyorsa, hala kötü alışkanlıkları varsa, hala hareketsizse o zaman sağlıklı toplum olamazsınız. Hedefimiz, nasıl sağlık hizmetini dünyaya örnek yapıyorsak, sağlıklı toplum olmak için de çabalayacağız.” diye konuştu.
Sağlık Bakanı Memişoğlu, hepatitin bugün az görülmesinde emeği geçen herkese ve sağlık çalışanlarına, hekimlere sunduğu katkılar dolayısıyla teşekkür etti.