CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ilişkin polemiklere, ‘Sol İslam’ tartışmalarında referans gösterilen Hazreti Muhammed’in yakın arkadaşı Ebuzer el-Gıffari’yi anarak katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nu, dönemin halifesi Muaviye’ye benzeten Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında şunları söyledi
HALKIN PARASIYLA YAPARSAN İHANET
“Muaviye, Şam’da kendisi için ‘Yeşil Saray’ inşa ettiriyordu, bizzat inşaatın başında da duruyordu. Sarayının görkemli olması için çaba harcıyordu. Ebuzer bu saraya gitti ve Muaviye’ye, ‘Eğer bu sarayı kendi paranla yapıyorsan israftır, halkın parasıyla yapıyorsan ihanettir’ dedi. Davutoğlu ve Erdoğan için tekrarlıyoruz: Bu kaçak sarayı halkın parasıyla yapıyorsan ihanettir, kendi paranla yapıyorsan israftır.
Yırca’ya fidan
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısında Yırca’dan gelen Metin ve Nazife Ağırbaş çiftine kendi adına dikmeleri için bir zeytin fidanı verdi. Bu sırada duygulanan Metin Ağırbaş’ın gözleri doldu.
GARİBAN ALMANYA
Kuzey Kore, görkemli bir sarayı var, itibarlı bir ülke mi? Hiç ilgisi yok. ABD’nin Başkanı’nın oturduğu beyaz ev. Kaçak saraydan 6 kat küçük. Bu demektir ki Erdoğan ve Davutoğlu’na göre Amerika itibarsız bir ülke, biz onlardan 6 kat daha itibarlıyız. Almanya Başbakanı bir apartman dairesinde oturuyor, zavallı gariban. İtibarı sıfır herhalde.
CHP’nin konukları arasında geleneksel kıyafetleriyle İzmir’in Kemalpaşa ilçesinden gelen kadınlar da vardı.
YÖNET DİYE VERDİK
Sana o parayı ‘Devleti yönet’ diye verdik, ‘Kendine kaçak saray yap’ diye vermedik. Zeytin üreticisinin, madencinin, işçinin, devlette görev yapanların alın teridir. Sarayla itibar mı olur? Bunu ancak firavunlar yapar. Firavunlara bakarsanız, görkemli sarayları onlar yapmışlardır. Bak bir şey doğru, hırsızlar için güzel bir itibar olur bu, itiraz yok.”
Zaytungculara zeytin mesajı
KILIÇDAROĞLU grup toplantısında Yırca’da yaşananları da değerlendirdi: “6 bin zeytin ağacı kesiliyor. 6 bin zeytin ağacı, onlarca ailenin gelir kaynağını yok etmek demektir. Danıştay yürütmeyi durdurma verdi, onlar önceden haber aldılar, katliamı yaptılar. Bu ülkenin namuslu savcılarını göreve davet ediyorum. Bu yasa yürürlükteyken 6 bin zeytin ağacını yok eden yetkililer hakkında soruşturma açılmasını istiyoruz. Bu hükümetin nasıl iki yüzlü olduğunu göstermek için güzel bir veri var elimde. Bir taraftan zeytinleri keseceksin, sonra televizyonlara çıkıp kamu spotu yayınlayacaksın. Orada ‘Çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak için tarım arazilerini koruyalım’ diyor. Tam bir komedi değil mi? Zaytungçulara mesaj gönderiyoruz.”