KıbrısManşet

DAÜ’deki sendikalar: “Yargılansınlar”

Bilindiği gibi 20 Haziran 2011 tarihinde dönemin Rektörü Prof. Dr. Abdullah Öztoprak ve VYK Başkanı Eşber Serakıncı, “zarar ediyor”, “üniversite batacak” gerekçeleri ile

  • sendikalara, çalışanlara ve velilere yalan söyleyerek,
  • ticari akıldan yoksun, tamamıyla hukuk dışı, gizli ve sinsi bir şekilde

DAÜ Üniversite Öncesi Eğitim Kurumları olan Doğu Akdeniz Kreşi, İlkokulu ve Kolejini yasaları çiğneyerek kapatmış ve kamu malı olan arazi, okul binaları, altyapı ve son derece zengin mefruşatını bir kuruş almadan yurtdışından gelen bir ticari şirkete “kiralamıştı”. Bu dönemde sadece DAÜ bünyesinde örgütlü sendika ve okul aile birlikleri değil, duyarlı tüm siyasi parti, sendika, sivil toplum örgütleri; birçok basın mensubu ve Gazimağusa halkı ile DAİ-DAK öğrencileri bu duruma şiddetle karşı çıkmış ve haftalarca süren eylemler yaparak peşkeşi kınamış ve kurumların devrini durdurmaya çalışmıştı. Ancak o dönemin işbirlikçi hükümeti ve eğitim bakanının taraflı, kamu yararını gözetmeyen ve hukuk tanımaz tavırları yüzünden devir gerçekleşmiş, DAİ-DAK kapatılmıştı. Bugün, Meclis Araştırma Komisyonu’nun tamamladığı Raporu değerlendirmek ve bundan sonra nelerin yapılması gerektiğine dikkat çekmek için bir araya geldik.

Kapsamlı bir araştırma sonucunda ortaya çıkan Raporun bulgularını dört başlık altında toplamak mümkündür. Komitenin raporundan alıntılar yapacak olursak:

  • Ekonomik boyut:

Bu kurumlarda öğrenci ücretlerine sadece hayat pahalılığı oranında artışlar yapılması durumunda bile söz konusu bu açığın rahatlıkla kapatılıp bütçe fazlası verebileceği;

Yukarıda edinilen bilgi ve veriler ışığında, 2009-2010 ve 2010-2011 akademik yıllarında öğrenci ücretlerinin önce dondurulmasının ve ardından %10’un üzerinde bir indirim yapılmasının bu kurumlarda mali açıdan büyük sıkıntılara yol açtığı;

Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının devredilmesi yerine öğrenci ücretlerine yapılacak %15 oranındaki artış ve çalışanların maaşlarının bir yıl süreyle dondurularak bütçenin açık vermeyecek bir duruma getirilebileceği;

  • İdari Boyut

Vakıf Yöneticiler Kurulunun ekonomik yönetimden yoksun öngörüleri, yanlış idari kararları ve kötü yönetimden dolayı Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının mali açıdan zarara uğratıldığı;

Tüm yanlış kararlara rağmen zararın iddia edildiği gibi kapatılamayacak ölçüde olmadığı;

  • Hukuki Boyut:

 

Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının kapatılarak Doğa Okullarına devredilmesinin; şeffaf olmayan, iyi idare ilkelerine uyulmadan, mevzuata aykırı, yetkisiz veya yetki aşılarak yapılmış olduğu kanaatine varmıştır.

  • Sosyal Boyut

‘DAÜ Yönetiminin, yürürlükteki mevzuat gereği Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarını kapatacağına dair Milli Eğitim Bakanlığına ve kamuoyuna bir bildirimde bulunmadığı, bu bildirimin gereği olarak da Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarında eğitim alan öğrencilerin benzeri okullara yerleştirilmesi için herhangi bir önlem alınmadığı, sürecin gizli tutularak yürütüldüğü, öğrencilerin benzeri okullara yerleştirilmesi için önlem almak bir yana, üniversite öncesi eğitim alanında beş yıl süreyle faaliyette bulunulmayacağına dair Doğa Okulları ile sözleşme imzalanarak taahhütte bulunulduğu, Doğa Okullarının sunduğu hizmet ile ilgili bir sorun çıkması durumunda DAÜ’nün eğitim görevini yerine getirmek için Mağusa halkına bu alanda alternatif yaratmak istese bile yasal prosedürü yerine getirmediği gerekçesiyle bir şey yapamayacağı, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının Doğa Okullarına devredilmesinin çalışanların hakları açısından da olumsuz sonuçlar doğurduğu, Üniversite Öncesi Eğitim Kurumlarının devri aşamasında DAİ ve DAK eski çalışanlarının ücret, çalışma koşulları ve sosyal hakları ile ilgili Vakıf Yöneticiler Kurulu tarafından herhangi bir önlem alınmaması ve dolayısıyla çalışanların sendikasızlaştırılmaları ve kazanılmış haklarındaki geriye gidişler, yine çalışanlar açısından ortaya çıkan olumsuzluklar olarak görülmektedir’

Meclis araştırma komitesinin tespit ettiği bu bulguları sendikalarımız 2011 yılında ve sonrasında defalarca tekrarlamıştı. Bugün geldiğimiz aşamada açıkça görülmektedir ki “ben yaparım, olur” zihniyetindeki VYK Başkanı Serakıncı ve Rektör Öztoprak’ın el birliğiyle gerçekleştirdikleri bu devir ne çalışanlar ne öğrenciler ne DAÜ ne de Mağusa halkına bir fayda getirmiştir. Okulları devralan şirket öğrenci ücretlerine yüksek artışlar yapmış, çalışanların maaşlarını büyük oranda düşürmüş ve eğitim kalitesini de geçmişi aratır duruma getirmiştir. Türkiye’deki Doğa Kolejlerinden DAÜ’ye oluk oluk öğrenci geleceğini söyleyen ve dolayısı ile DAÜ’nün de bu devir işleminden karlı çıkacağını iddia eden eski yönetimin öngörülerinin de bir kandırmaca olduğu bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Devir yapıldıktan sonra Doğa Kolejlerinden DAÜ’ye hiç bir öğrenci kayıt yapmamıştır. Bu devirde bir tek kazanan vardır. O da Doğa Şirketidir.

Bu noktadan sonra görev hükümete ve DAÜ Vakıf Yöneticiler Kuruluna düşmektedir. Başta Prof. Dr. Abdullah Öztoprak ile Eşber Serakancı olmak üzere eski DAÜ yönetiminin 2011 yılında yaptığı bu hukuksuz ve yanlış devrin hesabının sorulması ve mümkün olan en erken zamanda Okulların sahibine iade edilmesi şarttır. Bu bağlamda sendikalarımız konunun takipcisi olacak, bu hukuksuz devir işlemini gerçekleştirenler hakkında hesap sorulması ve yargılanmaları için de her zeminde mücadele etmeye devam edecektir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu