Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Atina’da düzenlenen 3’üncü Türk-Yunan Yüksek İşbirliği Konseyi sonrasında ve Yunan gazetelerine verdiği demeçlerde söyledikleri Rum yönetimi tarafından hoş karşılanmadı.
Davutoğlu’nun Doğu Akdeniz ve Kıbrıs müzakereleri formülünü “halkla ilişkiler hareketi” diye niteleyen Rum Yönetimi’nin, ziyaretin sonuçları konusunda Yunanistan tarafından resmen bilgilendirilmeyi beklediği de kaydedildi.
Fileleftheros haberi “Müzakerelerin Yeniden Başlaması İçin ‘Barbaros’ Demirlesin… Önce Çözüm Sonra Enerji İçin Diyalog… Lefkoşa Türkiye’yi Kıbrıs MEB’inden Uzak Durmaya Çağırıyor… Atina’dan Bilgilendirme Bekleniyor” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Gazete, kaynaklarının “öyle bir şey, yani herhangi bir formül olsa Kıbrıs hükümeti Atina tarafından resmen bilgilendirilirdi” dediğine işaret etti.
Davutoğlu’nun Yunanistan’daki açıklamalarına Rum Yönetimi’nin yanıtının “müzakerelerin başlaması için Barbaros’u çek ve yabancı şirketler çalıştığı sürece Münhasır Ekonomik Bölge’den uzak tut” olduğunu yazan gazete, Sözcü Nikos Hristodulidis’in Yunan hükümetinden resmi bilgilendirme beklediklerine ilişkin açıklamasına da yer verdi.
Hristodulidis, bölgedeki bütün ülkeler enerji konularını görüşürken bu diyaloğa sadece Türkiye’nin katılmadığını savundu ve Davutoğlu’nun açıklamalarını yorumlarken “Ankara’nın malum argümanları” ifadesini kullandı. Hristodulis, “halen ilgileniyorsa bölgesel işbirliğine katılmak için Kıbrıs sorununun çözümünü derhal ileri götürmeli” ifadeleriyle Türkiye’ye çağrıda bulundu.
“RUHSAT SAHİBİ ŞİRKETLER TÜRKİYE’NİN FAALİYETLERİ NEDENİYLE ÇALIŞMALARINI DURDURURSA, VAY HALİMİZE”
“Türkiye yasadışı faaliyetlerde bulunuyor diye ruhsat sahibi şirketler Kıbrıs MEB’i içerisindeki çalışmalarını durdurursa vay halimize” ifadesini de kullanan Rum Sözcü, “Türkiye egemenlik haklarına saygısını fiilen gösterirse, yani ruhsat sahibi yabancı ülkeler çalışmalarına devam ettiği sürece Barbaros’un MEB’e girmesine müsaade etmezse” Rum tarafının müzakere masasına döneceğini iddia etti..
Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis ise, Davutoğlu’nun formülünün Doğu Akdeniz’e Türk egemenliğinin dayatılmasını hedeflediğini savunarak, Rum ve Yunan hükümetlerinin bu formülü reddetmesi gerektiğini söyledi.
Davutoğlu’nun Atina’da “Kıbrıs sorununun çözümünü doğalgazın yönetilmesiyle bağdaştırmaya çalışarak küstahlık ettiği” iddiasında da bulunan Perdikis, Rum yönetimine “bizi Türk gambotlarının gölgesi ve tehdidi altında egemenlik haklarımızı yeniden müzakere etmeye sürükleyecek akrobasilerden kaçının” diye seslendi.
“DAVUTOĞLU’NUN FORMÜLÜ: DOĞALGAZIN İKİ TOPLUM TARAFINDAN MÜŞTEREK YÖNETİMİ”
Gazete haberinin “Türkiye… İki Toplum Tarafından Müşterek Yönetim” başlığıyla ayırdığı bölümünde, Davutoğlu’nun Atina ziyaretinde 4 Yunan gazetesine ortak mülakatlarında söylediklerini aktardı.
Gazeteye göre Davutoğlu, iki tarafın, Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin Doğu Akdeniz’den çekilmesine ve Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına olanak tanıyacak bir formül üzerinde anlaşmaya çok yakın olduğunu açıkladı. Ancak formülün Kıbrıs’ın doğal kaynaklarının, Kıbrıs sorunu çözülmeden dahi iki toplum tarafından müştereken kullanılması veya müştereken yönetilmesi çerçevesini ortaya koyması gereğinde ısrar etti.
Gazete haberinin “Gazprom Stratejik Ortaktan Söz Ediyor” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise, Gazprom Başkanı Aleksei Miler’in, Rusya South Stream planından vazgeçtiğini açıkladığından, Ukrayna’nın Rus doğalgazının geçiş ülkesi olma rolünün birkaç gün içerisinde Türkiye lehine sıfırlanacağı açıklamasına yer verdi.
Rossiya 24 isimli Rus TV kanalına “Ukrayna’nın geçiş ülke olma rolü sıfırlanacak. Rus doğalgazının Avrupa’ya gönderilmesi alternatif yollardan yapılacak” diyen Miler’in sözlerini gazete şöyle aktardı:
“Boru hatlarıyla ilgili alternatif yollar oluşturma yönünde kesin bir karar aldık. Rusya, doğalgaz alanındaki yeni stratejik ortağı olan Türkiye’ye yatırım yapıyor. Türkiye büyük bir geçiş ülkesi olacak. 50 milyar metreküpten fazla doğalgaz Türkiye toprağından geçecek. Boru hattının inşasına Türkiye’den başlanacak ve hat Karadeniz’den geçecek.”
“ÇÖZÜM OLMADAN KIBRISLI TÜRKLERİN DOĞALGAZIN YÖNETİMİYLE İLGİLİ HERHANGİ BİR KOMİSYONA KATILMASI İHTİMALİ TARTIŞMA KONUSU BİLE DEĞİL”
Alithia da “Önce Çözüm Sonra Türkiye İle Enerji Diyaloğu” başlıklı haberinde, Rum Sözcü Hristodulidis ile Ekologlar ve Çevreciler Hareketi Başkanı Yorgos Perdikis’in açıklamalarına yer verdi.
Hristodulidis’in açıklamasını “Türkiye bölgesel diyaloğa katılmak istiyorsa Kıbrıs sorununun çözümü yönünde çalışsın” sözünü öne çıkararak özetleyen gazete, Perdikis’in “Kıbrıs sorunu çözülmeden Kıbrıslı Türklerin doğalgazın yönetimiyle ilgili herhangi bir komisyona katılması ihtimali tartışma konusu bile olamaz” sözüne vurgu yaptı.
Gazeteye göre Perdikis, Gazprom Başkanı Miler’in açıklamasını da değerlendirdi. “Ruslar Türkiye’yi doğalgazda stratejik ortak ilan eder ve 50 milyar metreküp Rus doğalgazının Türkiye’den geçeceğini açıklarken, Kıbrıs MEB’indeki çok daha küçük doğalgaz yataklarının Türkiye için ne önemi olduğu sorgulanmalıdır” dedi.
Simerini haberi “Gaz Teşvik… Lefkoşa Türklere: Katılmak İstiyorsanız Gereğini Yapın… Hükümet Sözcüsü Türkiye’yi Enerjiyle İlgili Bölgesel Projelerde Yer Almak İstiyorsa Kıbrıs Sorununun Çözümü İçin Çalışmaya Çağırdı” başlık ve spotlarıyla verdi.