Son günlerde Polis Örgütümüze yönelik söylemler maksadını aşmış bir görünüm içerisine girmiştir.
Son derece zor koşullar içerisinde görev yapmakta olan polisimizin eylem ve gösterilerde uygulamak durumunda kaldığı önlemler nedeniyle siyasilerimiz ve basınımız tarafından yapılan açıklamalar polis örgütü mensuplarının moralini bozmakta ve görev motivasyonunu zayıflatmaktadır.
Avrupa Birliğine üye her ülkede polis gücü eylemler esnasında önlemler almakta ve gerektiği taktirde güç kullanabilmektedir. Benzeri durum Kuzey Kıbrıs içinde geçerlidir. Kendi ülkemizin nüfus azlığının getirdiği “tanışıklık” olgusu nedeniyle polisimiz diğer çağdaş ülke polislerine göre çok daha dikkatli davranmaktadır.
Hal böyleyken, zaman zaman aldığı emri uygulamakla zorunlu olan ve bazı hallerde de olası bir tatsızlığı önlemek adına hareket etmek zorunda kalan polisimize yönelik eleştiri dozuna dikkat etmemiz gerektiğine inanmaktayım.
Polisin askere veya sivile bağlanması olayı bambaşka bir tartışma konusudur. Polisimizin sivile bağlanması için gerekli alt yapı doğru hazırlanır ve örgütün siyasi güç olarak kullanılabilmesinin önüne geçilmesi ile birlikte polisin sivile bağlanması mümkün olacaktır. Askere bağlıdır diye şikayet ettiğimiz bu örgütün neticede bir düşman örgüt olmadığı sanırım herkes tarafından kabul görmektedir.
Bu yüzden gerek siyasiler gerekse STÖ’ler tarafından yapılan ve yapılacak olan eleştirilerde polis örgütümüzün mensuplarının motivasyon ve moralini bozacak söylemlerden uzak durulması en büyük temennimizdir.
Olayları siyasi gözlüklerle irdelemek yerine, Avrupa ülkelerinde bile zaman zaman yaşanan polisle ilgili olaylarıda göz önünde bulundurarak polis örgütümüzle ilgili görüş ortaya koymak çok daha doğru bir yaklaşım olacaktır ve evimizde huzur içinde yaşayabilmemiz için gerekli moral motivasyona da polisimiz bu şekilde ulaşabilecektir.
Zor şartlar altında ve eksik personel sayısına rağmen en azami gayretle görev yapmakta olan polisimizi kendi huzurumuz için yıpratmamaya özen göstermek hepimizin asli görevi olmalıdır.
Olası bireysel hataları, polis komuta heyetinin iyice inceleyerek halkımızı da şeffaf bir şekilde aydınlatması halinde oluşacak karşılıklı güven sayesinde halkımız çok daha huzur içinde polisimize sahip çıkacaktır.
Bu inancımı kamuoyuyla paylaşarak bizim polisimizin tüm dünya polislerine örnek olacak kadar kendi halkı ile barışık olduğunu hatırlatmak isterim
