Rum Siyasi Parti Başkanları Konseyi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında dün gerçekleştirdiği toplantıda, Kıbrıs Rum tarafının doğal gaz kaynaklarının çözüm müzakerelerinde ele alınmasını kabul etmeyeceği görüşünü bir kez daha yineledi.
Fileleftheros gazetesi, “İki Düşüncede Eylem – Eide Konusunda Uzlaştılar, Downer (Uzlaşıları) Konusunda Fikir Ayrılığındalar – BM Genel Sekreterinden Yakan Mektup – Her Türlü Görüşmeye Ret” başlıkları altında verdiği haberinde, dün toplanan Rum Siyasi Parti Başkanları Konseyi’nin, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin önerilerini reddetme kararında uzlaştığını yazdı.
Gazete, Konseyde ayrıca, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde (MEB) yer alan hidrokarbon yataklarının Kıbrıs sorununun çözümü öncesinde ve müzakere sürecinde görüşülmeyeceği konusunda da fikir birliğine varıldığını belirtti.
Habere göre, BM Genel Sekreteri’nin eski Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’in adıyla anılan “uzlaşı noktaları” ve Kıbrıs Rum tarafının müzakerelere nasıl geri döneceği konusunda ise görüş ayrılıkları yaşandı.
Dünkü toplantıda ayrıca, Kıbrıs Rum tarafının Eide’nin önerilerine karşı öneri sunmayacağı netleştirilirken, AKEL ve DİSİ ise, “Hristofyas-Talat arasında erklerin paylaşımı (2010) ve Hristofyas-Eroğlu arasında gelirlerin paylaşımı (2011)” konularında varılan uzlaşılara atıfta bulunarak sorunun çözülebileceğini savundu.
Gazete, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, Hristofyas-Eroğlu arasında varılan uzlaşı konusunda müzakerelerde farklı bir öneri sunmuş olduğunu vurguladı.
AKEL ve DİSİ dışındaki diğer partiler ise, bu unsurların benimsenmesinin Kıbrıs Rum tarafının “bazı uzlaşıları kabul edip bazılarını reddedemeyeceğinin” söylenmesine yol açabileceği için tehlike arz ettiğini vurguladılar.
Bu partiler ayrıca, söz konusu uzlaşı noktalarının özünün değerlendirilebileceği, ancak bunun uzlaşı noktalarına atıfta bulunulmadan yapılabileceğini belirttiler.
Gazete, Anastasiadis’in parti başkanlarına dün üç belge sunduğunu, ilkinin “erklerin paylaşımına” ikincisinin ise “gelirlerin paylaşımına” ilişkin uzlaşılar olduğunu belirtirken, üçüncü belgenin ise Güney Kıbrıs’ın Troyka’yla imzaladığı memorandumda enerji konularına ilişkin ifadeleri içerdiğini yazdı.
Gazete, memorandumun (bölüm 5.5, paragraflar 1,2,3) enerji konusuna ilişkin bölümünde Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından araştırma yapılmasından bahsedildiğini ve Anastasiadis’in de, Norveç Modelini ve gelecek kuşaklar için fon kurulmasını öngören maddesini hatırlatarak, IMF ve diğer kuruluşların bu konuda çalışma yapabileceklerini söylediğini aktardı.
Anastasiadis, yakın zamanda Rum meclisine bununla ilgili yasa önerisi sunulacağını da duyurdu.
BAN’IN MEKTUBU
Gazete, Anastasiadis’in toplantıda, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki eylemlerini şikayet etmek amacıyla BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a gönderdiği mektuba, Ban’ın verdiği yanıt mektubuna ilişkin de bilgi aktardığını, mektubun Rum hükümetinin “hoşuna gitmediğini” yazdı.
Habere göre Ban mektubunda “ortaya çıkan endişeleri anladığını belirterek, müzakere masasına dönülmesinin gerekliliğini vurguladı”.
Ban ayrıca, gerginliğin azalması için Özel Danışmanı Eide’yi gönderdiğine (bir önceki ziyaret) de vurgu yaptı.
HRİSTODULİDİS: “HİDROKARBONLAR MÜZAKERE EDİLEMEZ”
Öte yandan Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, parti başkanları konseyi toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, hidrokarbon konusunun müzakere masasında görüşülmesinin söz konusu olmadığını bir kez daha yineledi.
Hristodulidis, dünkü toplantıda alınan sonuçları maddeler halinde şu şekilde sıraladı:
“1. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğal zenginlikleri devlete aittir ve Kıbrıslı Türkler de Kıbrıs sorununun çözümü sonrasında bu zenginliklerin değerlendirilmesinden elde edileceklerden faydalanacaklardır.
2. Kıbrıslı Türklerin hakları Kıbrıs devletinin tam koruması altındadır. Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesindeki yasadışı faaliyetleri Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını gözetmeyi hedeflememektedir.
3. Doğal gazın Kıbrıs sorununun çözümü müzakereleri yada herhangi paralel bir süreçte görüşülmesi kabul edilmemektedir.
4. Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik ilan ettiği siyasi isteğine karşın tehdit koşullarında ve MEB’deki yasadışı Türk faaliyetleri devam ettiği sürece müzakerelere katılamaz. Bunun mümkün olabilmesi için Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına saygı göstermesi gerekir”.
Gazete, Rum Siyasi Parti Başkanları Konseyi’nin 25 Kasım Salı günü saat 11:30’da yeniden toplanacağını da duyurdu.
Gazete, Anastasiadis’in aynı gün öğleden sonra Eide’yle görüşeceğini de hatırlattı.
Diğer gazeteler ise konuya ilişkin haberlerini şu başlıklarla yansıttılar:
Politis: “Yeniden Bilindik ‘Hayır’lar’ – Dünkü Başkanlar Konseyi’nde Yeni Öneri Yok”.
Alithia: “Eide 25’inde ‘Hayır’ Yanıtı Alacak”.
Simerini: “Eide İçin Sadece ‘Hayır’ – Başkanlar Konseyi Karşı Öneri Sunmama Kararı Aldı”.
Haravgi: “Paralel Sürecin Lafı Bile Olmaz – Kıbrıslı Türklerin Hakları Kıbrıs Devletinin Güvencesi Altında”.