Kıbrıs

Eroğlu: “Seçim arifesine kadar masadayım”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Diyalog TV’de yayınlanan ve Reşat Akar’ın sunduğu Son Durum programa katılarak dış politika, doğal gaz krizi, müzakerelerin kesilmesi ve Türk donanma gemilerinin sismik araştırma yapması ve iç politika konularındaki soruları yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu Rumların masadan çekilmesi konusundai bir soruyu yanıtlarken şunları ifade etti:

“TÜRK GEMİLERİ UZUN ZAMANDIR AKDENİZDE”

“Müzakerelerde pazarlıkların başlayacağı bir zamanda Türk gemilerini bahane ederek müzakereleri askıya alması doğrusu Rum tarafının uzlaşmazlığının bir başka tezahürüdür. Türk gemileri uzun zamandan beridir Akdeniz’dedir. Biz Hristofyas ile zirve toplantılarını yaparken Nobel kazıya başladığı zaman Piri Reis sismik araştırma gemisi Türk deniz kuvvetlerinin gemileri nezaretinde sismik araştırmaları yapıyorlardı ve o zaman Hristofyas’ın aklına masadan kaçmak gelmemişti. Aynı tablo tekrarlamış, bu defa geminin ismi değişmiş. Niye müzakereleri askıya almıştır? Çünkü al-vere geçmek süreci devam ettirmek niyetinde değiller.Biz de kazanalım Türkler de kazansın anlayışında değiller.

“VATANDAŞLAR ARASINDA AYIRIM YAPMAYIZ”

Sn. Anastasiadis’e Türkiye’den gelen ve KKTC vatandaşı olanların adada kalmaları konusundaki tutumu dile getirdiniz mi sorusuna üzerine Cumhurbaşkanı Eroğlu, bunu daha önceden Hristofyas’a da söylediklerini belirtti ve bütün KKTC hükümetlerinin vermiş oldukları bütün vatandaşlıkların bir ortak anlaşma metni ile ortaya çıktığı zaman da yeni ortaklık devletinin de vatandaşı olacaklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Biz vatandaşlarımız arasında ayrım yapamayız şartını ortaya koyduk” diye konuştu.

“TOPRAK KONUSUNDA İSTEKLERİ ÇOK AŞIRI”

Toprak konusunda uzlaşı sağlanabilir mi sorusunu yanıtlarken Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Şu anda masaya getirdikleri köy isimlerine baktığınız zaman toprak konusunda isteklerinin çok aşırı olduğunu ve bunları kabul etmemizin mümkün olmadığını söyleyebilirim” dedi. Rum tarafının toprak konusunda şu anda Annan Planı’nda belirtilenden daha fazlasını istediklerini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların masaya harita koymadıklarını ancak köy isimleri içeren bir liste getirdiklerini vurguladı.

“1974’TEN BUGÜNE 40 YIL GEÇTİ”

Kıbrıslı Rumların 1974 öncesine dönmeyi mi istiyorlar sorusu sorulduğunda Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1974’ten bu yana 40 yıl geçtiğini ve bu süre zarfında Kuzey’de olan değişimleri göz ardı etmenin mümkün olmadığına işaret etti.

Uzlaşma olmuyorsa ayrılığı pekiştirme konusunu değerlendirmesi istenen Cumhurbaşkanı Eroğlu, üçüncü safhada pazarlıkların yapılacağını ve Rumların isteklerini yüksekten tutup aşağıya indirip indirmeyeceklerini göreceklerini söyledi. Kıbrıs Türk halkının sabrının kalmadığını da dile getiren Cumhurbaşkanı, “müzakereler bir 50 yıl daha devam edemez” dedi.

Cumhurbaşkanı şöyle devam etti:

“HİÇBİR PAZARLIK ALTERNATİFSİZ YAPILMAZ”

“Müzakereler 1-2 yıl içerisinde nihayetlenmezse, tabii ki başka alternatifler düşünülecektir. Hiçbir pazarlık alternatifsiz yapılmaz. Hiçbir müzakere alternatifsiz olmaz. Ama biz alternatifimizi ortaya koymadık. Biz bu müzakerelerden bir anlaşma ile kalkmak istiyoruz… Eğer şu ana kadar talep ettiklerinde ısrar etmeye devam ederlerse böyle bir tavra Kıbrıs Türk halkının olumlu yanıt vermesi mümkün değildir. Kıbrıs’ta anlaşma isteyen uluslararası güçlerin de değerlendirmesi lazım.”

Avrupa Birliği’ne üye olması nedeniyle Rum tarafının ‘tuzu kuru’ olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Eroğlu, hem Rum tarafının müzakere masasında oturduğunu hem de herhangi bir anlaşmaya imza atma niyetinde olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı “Bizi Kıbrıs Cumhuriyeti altına sokarsa ve istediklerini de alırsa, o zaman anlaşmaya varabileceğini düşünecek,” dedi.

EİDE’NİN SÖZLERİ

Rum tarafının taleplerinin Annan Planı çizgisine geri dönecek nitelikte olması durumda Türk tarafının tutumunu değerlendirmesi istenen Cumhurbaşkanı Eroğlu, Anastasiadis’in Annan Planı’na evet dediğini hatırlatarak Rum tarafının hayır diyeceğini farkında olarak dünyanın kendini anlaşma yanlısı görmesini sağlamak için bunu yaptığını belirtti.

GÜNEY KIBRIS, MISIR VE YUNANİSTAN İTTİFAKI

Rum tarafının Mısır ve Yunanistan ile üçlü ittifak anlaşması için önümüzdeki günlerde toplanmalarına Türk tarafının tepkisinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Eroğlu bu işbirliğinin Kıbrıs’ta bir anlaşmaya varılmasının daha da zor hale getireceğini belirtti ve Rum tarafının bu ittifaklarla elini güçlendirdiğini ve müzakere masasına oturmalarını zorlaştıracağını düşündüğünü sözlerine ekledi. Rum tarafının ‘Sadece Türkiye’nin gemilerini çekmesi yetmez, bir kere daha o bölgeye girmeyeceğini taahhüt etmesi gerekir ki biz müzakere masasına oturalım’ dediklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugünkü koşullarda Rum tarafının istediklerini ortaya koymanın mümkün olmadığını belirtti.

“SEÇİM ARİFESİNE KADAR MASADAYIM”

“Rum tarafının, müzakereleri durmasının, KKTC’deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi size güç kazandırdığı iddiası var. Bu konuda ne dersiniz” şeklinde soruya ise Cumhurbaşkanı Eroğlu şu şekilde yanıt verdi:

“Ben müzakere masasında, seçimlere kadar oturmayı hedeflemiş ve bunu zaten Eide’ye de gelen büyükelçilere de bildirmiştim. Rum tarafının beni istemdiği gibi yorumlar da var, bu yorum da var. Ben baştan beridir Kıbrıs’ta var olan gerçeklere dayalı bir antlaşmaya hazır olduğumu söylüyorum ve bunu en kısa zamanda yapmamız gerektiğini vurguluyorum. Hala aynı görüşteyim.

“ENERJİM YERİNDE”

“Adaylık kararınız konusunda son gün, son dakikayı mı bekliyor sunuz? Yani bu beklemeniniz ardında bir neden mi var? Bir yerden mesaj mı bekliyorsunuz?” yönündeki soruya Eroğlu, herhangi bir yerden mesaj beklemediğini, 15 Kasım’da yurt dışından gelecek misafirlerin olacağını ve o tarihten sonra da kararını açıklayacağını söyledi.Eroğlu bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı yapmak için5 yıl önceki enerjisinin olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi:

“Çok şükür enerjimiz azalmadı. Çünkü ben hiç yan gelip yatmadım. Cumhurbaşkanlığında da her gün saat 08:00-08:30’da ofisimde oldum. Randevusuz gelenlerle saat 10:00’a kadar görüşüyorum. Randevusuz gelenlerle de saat 10:00’dan sonra görüşmelerime devam ediyorum. Sağlı bakımından sorunum yok. Dolayısıyla hem dilim, hem de ayaklarım gücünü korumaktadır.”

“MİLLETVEKİLLERİNE YASAK KOYDU”

“Benim siyasi hayatımda makamlarım yükseldikçe, bu gibi tavırları çok gördüm. Yani şimdi mesela İrsen beyi destekledik, başbakan oldu. Ama bana kapılarını kapatan veya cumhurbaşkanlığı kapılarını insanlara, milletvekillerine

“MEVUCT ADAYLARDAN FAZLA OY ALACAĞIM KESİN”

“Şu an sizin dışınızda üç aday var. Bu üç adayla, kamuoyu araştırmalarında ne kadarlık bir fark olursa sizi cesaretlendirir. Kamuoyu araştırmalarında yüzde 10 öndeyseniz bu sizin için yeterli olur mu” şeklindeki soruya ise Eroğlu şöyle yanıt verdi:

“Yeterli olmaz. Ama ben zaten yıllardan beri halkın nabzını tutabilen bir kişiyim. Ben farkındaysanız fazla da dolaşmadım. Cumhurbaşkanlığında müzakerelere konsantre oldum. Ama gördüğüm kadarıyla ve aldığım mesajlara göre şu anda mevcut olan adaylardan daha fazla oy alacağım kesin. Ama bu seçimdir. Seçime girmeden, sandıklar açılmadan seçim kazandım diyemezsin. Bunları göze alacak kişi seçime girecek kişidir. Benim Cumhurbaşkanı olarak görevim bitti mi bitmedi mi, vatandaşın beklentilerine cevap verebildim mi, bu aşamadan sonra daha kritik dönemler mi olacak, bu kritik dönemlerde ben görevde olmalı mıyım, olmamalı mıyım, bunları hep değerlendirmem gerekir. Hele bir 15 Kasım’ı geçirelim, ondan sonra kararımı açıklayacağım.”

“HALKIN, HÜKÜMETTEN BEKLENTİLERİNE YÖNELİK ALDIĞI YANIT OLDUKÇA AZ”

İç sorunların sorulması üzerine Eroğlu, Cumhurbaşkanı olarak beş yılı tamamlanmasına aylar kala Bakanlar Kurulu’na 5 kez gittiğini söyledi.

“Sırf hükümetin çalışmalarınakarışır, engel çıkarır denmesin diye 3 kez Kıbrıs sorunu bağlamında gittim. Biri Lefkoşa Türk Belediyesi’nde problemler vardı. Görüşlerimi paylaşmak için gittim. Sonuncusu da hükümeti yıl başı öncesi yemeğe davet etmek içindi” diye konuşan Eroğlu, şimdiki Bakanlar Kurulu’na da Kıbrıs sorunu bağlamında gittiğini belirtti.

Halkın beklentilerinin oldukça fazla olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, halkın beklentilerine aldığı yanıtın da oldukça az olduğunun altını çizdi.

Eroğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“VİCDANİ REDDİ TARTIŞMA ZAMANI DEĞİL”

“Şimdi askerlikle ilgili bir çalışma ortaya çıktı. Tekrar komisyona sunuldu. Biz bir zaman askerlik süresini düşürmüştük. Bunu yaparken de Genel Kurmay ile istişare içinde yapmıştık. Çünkü belli bölgeler var ki onları GKK kontrol eder. Bazı bölgeleri Genel Kurmay vasıtasıyla kolorduya devrettiğimiz için askerlik süresini erlerde 15 aya, üniversite mezunlarının da 1 yıla indirmiştik. Bu askerlik yasası ele alınırken, askerliğini yapan gençlerin günde kaç saat nöbet tutacağını da bu komisyonda herhalde değerlendireceklerdir. Süre kısalırsa nöbetler uzayacak. Bütçeye doğru dürüst bir rakam koyup da paralı asker alınacaksa o ayrı konu. Şimdi sınırlarımıza kaç asker gerektiğini ben biliyorum. Bütün bunların hesaplanması lazım. Bu vicdani ret konusu var. Şimdi bunu tartışmanın zamanı değil. Anayasa’ya koyacaklardı; ama bazı partiler buna karşı çıktığı için Anayasa taslağına dahi konulamadı. Hoş görünmek için değil olabilecek şeyleri yapmak lazım.”

“TALAT , ADAYLIĞA HAZIRLANIYORDU, OLMA HAKKI VARDI”

“Sayın Talat son seçimde kaybetti, siz kazandınız. Şimdi bunun rövanşı için aday olmayı çok arzuladı. Kendisine teklif yapılmasını bekledi, olmadı. CTP’nin Sayın Talat’ı aday yapmadığını öğrendiğinizde sevindiniz mi üzüldünüz mü?” sorusuna yönelik verdiği cevapta, Talat’ın aday olmamasına üzüldüğünü söyleyen Derviş Eroğlu, “Talat bey, cumhurbaşkanlığına 2-3 yıldır hazırlanan bir kişiydi” dedi.

İkinci Cumhurbaşkanı Talat’ın acele ettiğine dikkat çeken Eroğlu, Talat’ın, CTP’nin tüzüğünü bilmesi gerektiğini söyledi.

“BENİM BİLDİĞİM TALAT, BUNU HAZMETMEZ”

Cumhurbaşkanı Eroğlu, adaylığın Talat beyin hakkı olduğuna dikkat çekerek, “Aday olsaydı iyi bir rakip olurdu. Ama ben bunu tartışacak değilim. Yıllardır ben kendisini hazırlığını biliyorum. Her hafta sonu bölgeleri geziyordu. Ben kendi hatası yüzünden aday olamadığını düşünüyorum. Partiyi zorladı. Adayınızı açıklayın diye zorladı. Sonra partiyi tenkit etti. Bu şartlarda da birisi tüzüğü ön plana çıkardı. Tüzüğün ön plana çıkmaması için müracaat etmem dedi. Tüzüğün yolunu kapatmaya çalıştı ama o da olmadı. Benim bildiğim Talat bunu hazmetmez. Genel başkanlığa oynar. O yüzden bana saldırmaya başlamıştır. Biliyorsunuz, CTP içinde bana saldıranlar daha revaçta olur” diye konuştu.

Kudret Özersay’ın müzakerecilik görevi sürerken adaylığını açıklamasının da sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Eroğlu şunları söyledi:

“Aday olacaksa bile zamanı geldiğinde aday olurum derdi. New York’tan beraber geldiğimizde, gazeteciler adaylığını sordular. Dedim ki, bundan sonra müzakereler yoğunlaşacak. Seçime ya da adaylığa değil buna yoğunlaşmamız gerekecek demiştim. Ama kendisi dayanamadı, acele karar verdi. Hayırlısı olsun. Diyecek bir şey yok. Kibar, kibar ayrıldık.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu