Eşim öpüşme sahneleri çekmemi istemiyor
TRT’de yayınlanan ‘Yeşil Deniz’ adlı dizide oynayan Öykü Çelik; projeleri ve özel hayatı hakkında merak edilen soruları yanıtladı… İki ay önce sürpriz bir şekilde Ahmet Çakan’la evlenen Öykü Çelik: Eşimin benden ricası evlendikten sonra öpüşme sahnelerini kabul etmememdi. Ben de bu isteği kabul ettim. Eşimin ricasına saygı duyuyorum
İşte Öykü Çelik, röportajından öne çıkan başlıklar…
– ‘Yeşil Deniz’ dizisinde canlandırdığınız ‘Sedef’ nasıl biri?
‘Sedef’ benim gözümde cimcime, korkusuz, biraz şımarık, büyük şehir hayaliyle yaşayan ve ömründe deniz görmemiş Egeli bir kız. Yaşam enerjisi çok yüksek ve doğuştan neşeli. Onu çok seviyorum.
“ŞİVEM HEMEN DEĞİŞİYOR”
– İlk kez mi köylü bir kızı canlandırıyorsunuz? Şive çalışması yaptınız mı?
Aslında ilk değil, üçüncü kez bir köylü kızı canlandırıyorum. İlki Ardahan’da çekilen bir sinema filmiydi, ikincisi Antakya’da çekilen ‘Kasaba’ dizisi ve son olarak da ‘Yeşil Deniz’. Şive derslerini ekip olarak aynı hocadan alıyoruz. Artık Ege şivesiyle konuşan birini duyduğumda kendimi durduramıyorum, benim de şivem hemen değişiyor.
– İstanbul’un dışında bir ilçede dizi çekmek nasıl bir duygu? İstanbul’un dışında yaşamayı düşünür müsünüz?
Diziyi iyi ki Birgi’de çekiyoruz. Orada olmak bana kendimi çok iyi hissettiriyor. Hatta buranın performansımı artırdığını bile söyleyebilirim. Çünkü İstanbul’da olsam, program yapmak isteyen arkadaşlarım set saatimin bitme zamanını hesaplayacak, setten sonra program yapacaklar. Birgi’de olunca, rolümü çalışmaya daha çok fırsat buluyorum. Burada yaşadıktan sonra kim İstanbul’a dönmek ister ki!
“AŞIK OLDUM EVLENDİM”
– Gelelim özel hayata… İki ay önce Ahmet Çakan’la dünyaevine girdiniz. Kısa zamanda evlenmenizin sebebi neydi?
Evlenmemin sebebi aşık olmam, eşime ve kendime güvenmemdir. Evlilik kararıma erken ya da geç diye bakmıyorum. Önemli olan doğru zamanda tanışmamız. Aslında tanışmak için birçok ortak arkadaşımız varmış. Ama Allah bu zamanı nasip etmiş.
“O DA KISKANÇ BEN DE KISKANCIM”
– Peki evlilik hayatı oyunculuğunuza nasıl yansıdı. Eşiniz sizi kıskanıyor mu?
O da kıskanç, ben de kıskancım ve bu değişebilecek bir şey değil. Sonuçta kimse kıskanç olmaya karar vermez, içgüdüsel bir şeydir bu.
“EŞİM ÖPÜŞMEMİ İSTEMİYOR”
– Evlilikten sonra oynayacağınız rollerle ilgili kurallarınızda bir değişiklik oldu mu?
Eşimin benden tek ricası evlendikten sonra öpüşme sahnelerini kabul etmememdi. Ben de onun bu isteğini kabul ettim. Eşim oyuncu değil ama olsaydı ben de başkasıyla öpüşmesini izlemek istemezdim. Ona saygı duyuyorum.
“ÇOCUK İÇİN ERKEN”
– Çocuk istiyor musunuz? Yoksa erken mi?
Çocuk yapmak için evlenmedim. İstediğimizde inşallah biz de yapacağız ama şu an için erken.
“REYTİNGİN KİMYASINI ÇÖZMEK MÜMKÜN DEĞİL”
– Dizi sektöründe çok sirkülasyon var. Kıvanç Tatlıtuğ’un dizisi de yayından kaldırıldı. Sizce bir dizinin tutması için en önemli şey ne?
Bunun kimyasını çözemezsiniz, çözebilen zaten milyar dolarlara sahip olurdu. Tutmaz dediklerimiz tutabiliyor, tutar dediklerimiz ise tam tersi yayından kaldırılabiliyor. Benim için önemli olan dizinin ritmi. Dizi Türkiye topraklarında yaşayan insanlara göre akmalı, bir o kadar doğal olmalı. Bu arada görsellik de aynı şekilde sıcak olmalı; gerisi gerçekten şans. Bazen seyirci; dramdan ve kötülükten sıkılıyor, bazen de dramı ve kötülüğü izlemek istiyor.
HIRSIZ OLACAĞIM
– Yeni bir sinema filminde oynuyorsunuz. Rolünüzü biraz anlatır mısınız?
Hırsız bir kızı oynuyorum. Çaldığım bir çantanın ardından kendimi hayal bile edemeyeceğim işlerin içinde buluyorum. Kaçma-kovalama sahnelerinin sıklıkla yaşandığı, tansiyonu yüksek bir film. İstanbul’un değişik sokaklarında çekimlerimizi tamamladık. Oldukça heyecanlıydı.