Filistin Dışişleri Bakanı Varsen Ağabekyan CNN TÜRK’te: Topyekün işgal durdurulmalı –

Doğa Başak Öztürk: Dünya, Gazze’deki katliamlar sebebiyle karanlık bir dönemden geçiyor. Sizinle röportaj yapmak istememizin sebeplerinden birisi de bu. Bu yüzden de bizim için çok önemli. İsrail’in savaş kabinesi, Gazze’nin tamamen ilhak edilmesini öngören planı onayladı ve bu plan tüm dünya tarafından tepkiyle karşılandı. İslam İşbirliği Teşkilatı olağanüstü toplanma kararı aldı. BM Güvenlik Konseyi hâlâ iki devletli çözüm için çalışıyor. Batılı ülkeler, Fransa ve Kanada gibi, Filistin’i devlet olarak Eylül ayında tanıyacaklarını açıkladılar. Öncelikle İsrail’in tam ilhak planı ne anlama geliyor ve şu an bu soykırımı durdurmak için ne yapılabilir?

“TOPYEKÜN İŞGAL DURDURULMALI”

Bakan Vargen Ağabekyan: İlhak, İsrail’in yayılmacı, sömürgeci politikasının ayrılmaz bir parçasıdır ve bu uzun yıllardır böyleydi. Bu yeni bir durum değil; son 60 yıldır Batı Şeria’da gördüğümüz bir şey. Hedef, Gazze’deki insanları yerinden etmek. Bu her gün süren öldürmeler, açlık ve yıkımın daha da şiddetlenmesi anlamına geliyor. Bu durdurulmalıdır ve bunu da uluslararası toplum İsrail’i durdurmaya zorlayarak yapmalıdır.

FİLİSTİN’İ TANIMA GAZZE’YE YARAR MI?

Doğa Başak Öztürk: Batılı ülkelerin Filistin’i tanıması, orada süren kıtlık ve soykırıma nasıl bir fayda sağlayacak?

Bakan Vargen Ağabekyan: Tanımanın birkaç faydası var. Öncelikle iki devletli çözüm için tanıma, devletleri daha fazlasını yapmaya yönlendirir. Filistin’i tanıyan devletin, Filistin’in bağımsızlığı için daha çok çaba göstermesini sağlar. İşgal altındaki Filistin’in bugün bağımsızlığa ihtiyacı var. Bugün ihtiyaç duyulan şey, bizi ateşkese ve yardımların Gazze’ye girişine götürecek sahada uygulanabilir somut adımlar.

Doğa Başak Öztürk: BM raporlarına göre 18 bin çocuk hayatını kaybetti ve 12 binden fazlası 12 yaşın altındaydı. İsrail’in kendi rehinelerine bile acımadığını görüyoruz. İnsani yardımların oraya ulaşması için ne gerekli? Çözüm nedir?

“BÜTÜN GEÇİŞLER AÇILMALI, YARDIMLAR OKYANUSTA DAMLA”

Bakan Vargen Ağabekyan: Bu savaş suçları tam da İsrail’in ‘merhametsizlik’ politikasına göre. Bütün geçişlerin açılması gerekiyor. Gazze’deki insanları doyurabilmenin tek yolu yiyeceğin gelmesi, geçişlerin açılması ve insani yardımın girmesidir. Şu an giren, eğer girebilirse, okyanusta bir damla. Gazze’de kuşatma altında bulunan 2 milyon insanı doyurmaya yetmiyor. İsrail ve ABD’nin destek verdiği Gazze İnsani Yardım Vakfı çok yetersiz. 1.500’den fazla kişi yiyecek için kuyrukta beklerken öldürüldü. Bugün uluslararası toplumun, gıdaya erişimi sağlayacak etkili bir yol bulmamız gerektiğini söyleme günüdür.

Doğa Başak Öztürk: İsrail’in iddiası, Hamas’ın insani yardımları çaldığı yönünde…

“HAMAS YARDIMLARI ÇALMIYOR”

Bakan Vargen Ağabekyan: Hayır, bu doğru değil. Diyelim ki çalıyorlar, yardım en başından zaten yeterli değil. Gelin sorunun köküne inelim. Kökeni, yeterli yardımın gelmemesi, geçişlerin kapalı olması. İnsanların ihtiyaç duyduğu yardımı aldığından emin olacak yeni bir yol bulmamız gerekiyor.

Doğa Başak Öztürk: Yahudiler geçmişte bir soykırım yaşadı, şimdi ise onu başka bir halka, Filistinlilere yapıyorlar. Biliyorsunuz ki Türkiye, en başından bu yana en çok tepki gösteren ülkelerden biri. Filistin Dışişleri Bakanı olarak Türkiye’ye ve dünyaya nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

“TÜRKİYE TÜM ÇABASINI ORTAYA KOYUYOR”

Bakan Vargen Ağabekyan: Türkiye, Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı ve devletlerini hayata geçirme yönünde uluslararası platformlarda tüm çabalarını ortaya koyuyor. Türkiye çok aktif, insani yardım konusunda aktif ve bu çabaların sürmesini istiyoruz çünkü bölgede ve ülkede müttefiklere ihtiyacımız var. Bu bizi bağımsızlığa daha da yakınlaştıracak nihai hedef, bağımsız olmamız ve BM’de tanınan devletimizi hayata geçirmektir.

Doğa Başak Öztürk: Sizin bir siyasetçi, bir bakan olduğunuzu biliyorum ama yaşanan dehşet göz önüne alındığında insani olarak şunu sormam gerekir: Filistinli bir insan olarak yaşananların duygusal yüküyle nasıl başa çıkıyorsunuz?

Bakan Vargen Ağabekyan: Filistinliler olarak hepimiz travma yaşıyoruz. Omuzlarımızda büyük bir yük var ve bu yükü on yıllardır taşıyoruz. Umutlarımızı canlı tutmaya ihtiyacımız var çünkü o umut olmadan olmaz. Kendi kaderimizi tayin etme yolundaki çabalarımızda ve uluslararası hukukta güvence altına alınan haklarımız konusunda umutlu ve kararlı duruyoruz.