Fransanın eski NATO Misyon Şefi CNN TÜRK’e konuştu: AVRUPA UKRAYNA SAVAŞINA MI GİRECEK? – Dünyadan Haberler

Fransa’nın NATO eski Misyon Şefi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un eski Savunma Danışmanı Emekli General Dominique Trinquand, Paris ve Londra’nın doğrudan çarpışmak için değil, ateşkesin uygulanması için askeri birlik göndereceğini belirtiyor.

Son yaşanan jeopolitik gelişmeleri ‘Bir Dünyadan Diğerine’ adlı kitabında derleyen General Trinquand, Paris ve Londra arasında yürütülen “koalisyon gücü görüşmelerinin” detaylarını CNN TÜRK Paris Temsilcisi Arzu Çakır Morin’e anlattı.

Trinquand, fiilen bu askeri gücün sahada nasıl konuşlanacağını da detaylandırdı.

–          “Herkes, 20 Ocak’tan sonra, Bay Trump’ın Beyaz Saray’a gelişiyle bir ateşkes önerisi getirmesini bekliyor. Fransız ve İngilizlerin konuştuğu, ateşkes müzakerelerine katkı sağlamak ve bu ateşkesin uygulanmasını sağlaması için birlik oluşturmaktan ibaret. Yani savaşa giden bir birlik değil, Ukrayna’da ateşkesin uygulanmasını sağlayan bir koalisyon gücünden söz ediyoruz. Ukrayna ve Rusya arasında, birbirlerine ateş edemeyecekleri kadar geniş bir mesafede bir tampon bölge oluşturulacak. Her iki tarafın askerinden arındırılmış bir bölge. Avrupa güçleri bu bölgeye gelecek, Rus ve Ukraynalı orduların çatışmadığını kontrol edecek. Fikir bu. Bu da, şu anda çatışmaların olduğu bölgede, Harkiv’den Dnipro’e kadar Herson bölgesinde olur diye düşünüyorum”

General Trinquand, planlanan koalisyon gücünün bir NATO misyon gücü olmadığını da vurguluyor.

–          “NATO’nun bununla bir ilgisi yok. NATO bir savunma örgütü. Ukrayna NATO ülkesi değil. Dolayısıyla Ukrayna’da NATO güçleri olmayacak”

Fransız General Trinquand, bu gücünün doğal olarak Fransız ve İngilizler tarafından yönetileceğini de belirtiyor.

–          “Öncelikle ateşkes anlaşması çerçevesinde biliyoruz ki Amerikalılar karadan asker göndermek istemiyor. ABD asker göndermek istemediklerinde, İngilizlerden kendi yerlerine bunu yapmasını istiyor. Fransız ordusu Avrupa’da önemli bir güç. Fransız ve İngilizler, bir kumanda yapısı içinde merkezde yer alabilir. Burada tabi önemli bir güç olan Polonya’yı da eklemek lazım. Tabi Rusya’yla sınır olan Baltık ülkelerini de eklemek lazım. Ben 1995’te İngilizlerle birlikte, Bosna-Hersek’te kurulan kumanda merkezinde görev aldım. O zaman da Fransa ve İngilizlerin ortak yönetimi altında oluşturulan bir koalisyon gücüydü. Elbette Polonya ve Baltık ülkeleri bu güce katılmalı ama bu gücü yönetme kapasitesine sahip değil. Polonya hiçbir zaman bir ortak gücü yönetmedi, Baltık ülkeleri küçük ülkeler. Fransız ve İngiliz ordusu ise bu kapasiteye sahip güçler”

General Trinquand, Ukrayna’da barışa doğru giden yolu açmak için ateşkesin uygulanmasının şart olduğunu vurgulayarak, Avrupalıların bu sürece dahil olabilmesi için asker göndermesi gerektiğini savunuyor.

–          “Şu anda Ukraynalıların yerine savaşa gitmek gibi bir durum söz konusu değil. Şu andaki görüşmeler bir ateşkes planı ve bu planın uygulanmasını sağlamaktan ibarettir. Eğer Avrupalılar, Rusya ve ABD’nin tek başına Ukrayna’nın ve Avrupa’nın üzerinde müzakerelere girmesini istemiyorsa, bu müzakerelere dahil olması gerekiyor. Dahil olmak için de ateşkesi sağlaması gerekiyor. Avrupalılar bunu yapmayı öneriyor. Amerikalıların dediği gibi inandırıcı olmanız, dinlenmeniz için ‘You need to have boots on the ground’ yani sahada askerlerinizin olması gerekiyor”

Trinquand, Türkiye’nin de ateşkes müzakerelerinde önemli ağırlığı olacağını vurguladı:

–          “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan medyasına sızan ateşkes planındaki aynı elemanları yeniden ele aldı. Tümüyle aynı elemanlardan söz etti. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan da, bu müzakerelerde arabulucu olmak istiyor diye düşünüyorum. Türkiye, iki nedenle ağırlığa sahip. Birincisi coğrafi neden. Karadeniz’e kıyısı var, Çanakkale boğazına sahip ve her iki ülkeye de yakın. Dolayısıyla kesinlikle ağırlığı olacak. İkinci neden de, NATO’ya üye. Erdoğan, Rusya’nın Ukrayna topraklarını ilhak etmesine karşı olduğunu açıkça dile getirdi. Rusya ile ortaklık kursa ve konuşmak istese de, Türkiye bu müzakerelerde gerçekten Amerikalıların tarafında”