Gazze Mahkemesi Başkanı Falk CNN TÜRK’e konuştu: Filistinlileri sürgün planı soykırım –

Uluslararası adalet sistemlerinin yetersiz olduğu bir dönemde kurulan, sivil toplum vicdanı kökenli, bağımsız bir halk mahkemesi olan Gazze Mahkemesi, uluslararası ve yerel resmi mahkemeler için Gazze’de işlenen soykırım ve insanlığa karşı suçların belgelerini topluyor. İsrail’in Gazze’yi tam işgal etme kararının ardından bir bildiri yayınlayan mahkeme, tam işgale karşı seferberlik çağrısında bulundu.

“İSRAİL’İN YAPTIĞI APAÇIK SAVAŞ SUÇU”

Bu kapsamda CNN TÜRK’e konuşan Gazze Mahkemesi’nin başındaki emekli ABD’li yargıç Richard Falk, açıklamalarda bulundu. Falk, gıda almak için yardım merkezlerinde bekleyen Filistinlilere ateş açılarak öldürülmelerinin savaş suçu olduğunu söyledi:

“Bu apaçık bir savaş suçu. Bu arada, aç insanlara yiyecek sağlamanın insani bir davranış olduğunu iddia eden şeyi baltalamak ve bunu onları öldürmek, korkutmak ve bu tekrarlanan soykırım saldırısının travmasını artırmak için bir fırsat olarak kullanmak. Yani bu soykırımın bir parçası ve İsrail’in 7 Ekim’den beri yaptıklarının daha geniş bağlamında yer alan bir suç olarak ele alınmalı.”

Ve İsrail’in Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etme kararı alması…

“Bu muhtemelen İsrail’in orada yaşayan Filistinlileri, yani hayatta kalan 2 milyon Gazzeliyi yerlerinden ederek soykırımı tamamlayıp tamamlamayacağıyla da ilgili. Ayrıca son aylarda Gazzelileri bir Afrika ülkesine veya dünyanın o kadar çaresiz bir yerine nakletmekten sık sık bahsettiler ki, Filistinlileri kabul etmek için sübvansiyon veya rüşvete tabi tutulacaklar. Ancak insanları hiçbir bağlarının, dillerinin, dinlerinin olmadığı bir yere nakletme politikası çok acımasız. Dünyanın buna müsamaha göstermesi inanılmaz, ancak ABD Başkanının bile Gazze için hazırladığı Riviera planında bunu aşağı yukarı onayladığı görülüyor. Bu plan, Gazzelilerin kendi vatanlarından kovulmasını ve gelecekte turist olarak geri dönmelerine izin verilmesini içeriyordu.”

BAZI ÜLKELERİN FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMA KARARI

Son dönemde İngiltere, Fransa, Kanada ve Avustralya’nın Filistin’i bir devlet olarak tanıyacaklarını açıklaması…

“Bunun sivil halka yönelik bu saldırının sonuna katkıda bulunacağından emin değilim. Bu, İsrail’in yaptıklarına karşı sembolik bir onaylamama hareketi. Ama Filistin devleti derken ne kastedildiği belirsiz. Geçmişte bu iki devletli çözümün onaylanması, askerden arındırılmış bir Filistin devleti öneriyordu. Hamas’ın herhangi bir siyasi rolden dışlanması. Ve bu, halkın tamamı adına konuşan Filistinliler için kabul edilebilir değil. Bu yüzden, bunu bölge ve Filistinliler için iyi bir gelecek bulma ve onlara nihayet kendi geleceklerini belirlemede katılma hakkı verme bağlamında çok önemsiz olarak görüyor insan.”

“BM SİLAHLI GÜCÜ GAZZE’YE KONUŞLANSIN”

Gazze Mahkemesi, İsrail’in Gazze’yi tam işgal kararı sonrası, Şeride BM silah gücü konuşlandırılması çağrısında bulundu:

“Çünkü İsrail’in şiddet ve zulmünü engelleyebilecek başka hiçbir şey yok gibi görünüyor. 7 Ekim olaylarından önce bile yoksullaşmış, harap olmuş bir yerdi. Abluka altındaydı. Yaşayan insanlar geçimlik bir seviyede yaşıyordu ve bu durum işleri daha da kötüleştirdi. İnsanların hayatta kalıp iyileşebilmeleri için etkili bir koruma sağlamaktan başka çare yok gibi görünüyor. Son 22 aydır devam eden bu saldırı nedeniyle sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da yaralandılar.”