Gazze’de havadan yardım skandalı –

İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka ve saldırılarla birlikte bölgede açlık bir silaha dönüşmüş durumda. Aylar sonra ilk kez hem havadan hem karadan yardım girişine izin verilse de, yardımlar Gazzelilerin derinleşen açlığına çare olmuyor.

Fares Fattouh, yardım kutularını göstererek şöyle isyan ediyor:

“Bu mu yardım? Her şey yere dağılıyor. Havada parçalanıyor, bozuluyor. Ne alıyoruz ki? Kum mu? Bu bir aşağılamadır. Size yalvarıyoruz; üzerimize yürütülen bu savaşı durdurun ve bize yemek getirin ki çocuklarımız açlıktan ölmesin.”

Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından havadan atılan yardımlar, aşağıda çaresizlik içinde bekleyen sivillerde önce umut yaratıyor. Ancak yardım kutuları yere çarparak parçalanıyor, içindeki gıda maddeleri ya kullanılamaz hale geliyor ya da toprağa karışıyor.

Kutu sağlam inse bile, bölgeye ilk ulaşan kurtarıyor. Çünkü bir kutudan bir şey alamayan bir daha ne zaman gıda bulacağını bilemiyor.

Asmaa al-Aqraa, dünyaya sesleniyor:

“Gazze yok ediliyor. Açlıkla, yoksullukla ve kuşatmayla sistematik olarak yok ediliyor. Dünya sadece izliyor.”

Yardım ülkeleri kendilerini “yardım ettik” diye avuturken, Saham adında bir kadın Gazze’deki dramı şu sözlerle özetliyor:

“Üç-dört aydır unun ve ekmeğin tadını unuttuk. Çocuklarımızın açlığını bastırmak için buraya gelip kum topluyor, çorba yapmaya çalışıyoruz.”

Gazze’de insanlık, sadece bombalarla değil, göz göre göre açlıkla da sınanıyor.