Türkiye

Gülen’den Erdoğan’a MOSSAD Yanıtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MOSSAD’la işbirliği iddiasında bulunduğu Fethullah Gülen yanıt verdi.

Fethullah Gülen, CumhurbaşkanıErdoğan‘ın Cemaat’in İsrail’le işbirliği yaptığı yönündeki suçlamasına yanıt verdi. Gülen “Kendini yerden yere vurmayan bir insan, dışta suçlu arar ve onları yerden yere vurmaya çalışır. Kendi konumunu belirleyemeyen ve enaniyet girdâbı içinde çırpınıp duran kimseler kusurlarını, kabahatlerini, fezâetlerini ve fecâetlerini setretmek için sun’î gündemler oluşturarak dışta suçlular ararlar” diyen Fethullah Gülen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ için densiz imasında bulundu.

HASTALIĞA TUTULMUŞ

Gerçek Müslümanlık adına tevâzu ve mahviyet çok önemli bir esastır. Kibir, şeytanı şirâzeden çıkardığı gibi günümüzde de şeytanın avenesini ve çıraklarını yoldan çıkarmaya devam ediyor. Diğer bir ifadeyle, şeytan kendisini yoldan çıkaran kibir dinamiğini bugünkü çıraklarına karşı da kullanıyor. Onlar da kendilerini olduklarından büyük görüyorlar, büyük kabul edilmek istiyorlar, herkesten alkış bekliyorlar, “sen, sen” denmesini duymak arzuluyorlar. Evet, bu bir iç maraz, bir hastalıktır. Bir insan böyle bir hastalığa tutulmuş, bünyesine böyle bir virüs girmişse -muhakkikîne göre- dinde buna büyüklenme, kibir deniyor.

TEPETAKLAK YUVARLANIR

Kibirli bir insanın iman dairesine girmesi, bir şekilde girmişse uzun süre o daire içinde kalması çok zordur. O, yerinde başını alır nifak vadilerinde dolaşır; hafizanallah, bir gün gelir tepetaklak küfür gayyâsına yuvarlanır.

Nifak, bir yönüyle küfür ile iman arasında bir orta menzildir. Zâhiren, şeklen müslüman gibi görünürler; müslümanların yaptıklarını yaparlar; namaz kılarlar, oruç tutarlar. Fakat Allah ile münasebetleri yoktur; mağrurdurlar, kibirlidirler!

Gurur, aldanmışlık demektir; mahiyetini görememe, bilememe, kendini tanıyamama ve menşeiyle kendini okuyamama demektir. Bunun insanın içine aksedişine “ucub” denir, “iç beğeni” diyebilirsiniz; dışa vuruşuna da “fahr” denir; böbürlenme. Bunlar İmam Gazzâlî hazretlerinin “Mühlikât” tabir ettiği “insanı helâkete götüren faktörler”dendir.

İnsan bu türlü virüslere yenik düşmüşse, camiye gelmesi, namaz kılması da onu kurtaramayabilir. Çünkü bu marazlar başka marazlara birer çağrı, birer davetiyedir. Bunlara yakalananlar marazdan maraza sıçrayarak/geçerek bir marazlar fâsid dairesi içinde dolaşır dururlar. Sıyrılamazlar bir türlü!..

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ

Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Gülen Cemaati’nin hala MOSSAD ile işbirliği tuttuğunu göremiyorlarsa yazıklar olsun. Bu yapı sadece şahsıma taarruz eden bir yapı değil. Öncelikle Türkiye’nin ulusal güvenliğine, bütünlüğüne taarruz etti. Telefonların dinlenmesi ne demek? MİT tırlarının fotoğraflarını ahlaksızca dünyaya servis etmek ne demek? Bunlar milli değiller. Bunlarla iş tutanlar çok yakında mahcubiyet yaşayacak. Kim bunlara karşı tavır almazsa ülkesine, vicdanına, dinine haksızlık etmiştir.” demişti.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu