İki eksen, tek gün | Bu kareler yeni Orta Doğunun ipuçları mı?

Türkiye’den Suriye’ye üst düzey bir heyetin gittiği gün, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi liderlerinin Kudüs’te bir araya gelmesi dikkat çekti. Aynı tarihte verilen bu iki ayrı fotoğraf, bölgede saflaşmanın giderek belirginleştiği yorumlarına yol açtı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüştü. Görüşmede güvenlik, istikrar ve terör örgütü PKK/YPG’nin geleceği başlıklarının öne çıktığı belirtildi.
Aynı gün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Kudüs’te Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri ile yaptığı görüşme ise farklı bir ittifakı ortaya koydu.
CNN TÜRK Haber Koordinatörü İdris Arıkan’a göre bu iki fotoğraf, bölgede iki zıt yaklaşımı temsil ediyor. Arıkan, Türkiye-Suriye görüşmesini “PKK/YPG’nin Suriye’de sona yaklaşmasının ve merkezi yönetimle entegrasyon sürecinin sembolü” olarak değerlendirdi.
Arıkan, Şam’daki temasların yalnızca Türkiye’nin değil, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve bölgesel istikrar açısından da kritik olduğunu vurguladı. “Bu fotoğraf, bölgenin istikrarı ve halkların refahı için atılacak adımların fotoğrafıdır” dedi.
Kudüs’teki Netanyahu-Yunanistan–Rum Yönetimi buluşmasını ise farklı bir çerçevede ele alan Arıkan, İsrail hükümetinin Gazze’de yaşananlardan dolayı Birleşmiş Milletler raporlarına yansıyan ağır suçlamalarla karşı karşıya olduğunu hatırlattı. Bu fotoğrafın, “işgal ve çatışma politikalarını destekleyen bir anlayışı” yansıttığını savundu.
Arıkan’a göre Suriye’de “iki ordunun bir arada var olamayacağı” gerçeği artık kabul görüyor. Bu nedenle PKK/YPG’nin silah bırakarak Suriye ordusuna entegre edilmesi süreci kritik bir aşamaya gelmiş durumda.
10 Mart’ta imzalanan mutabakat kapsamında yıl sonuna kadar tamamlanması öngörülen entegrasyon sürecinde sürenin daraldığına dikkat çeken Arıkan, önümüzdeki günlerin belirleyici olacağını ifade etti. Entegrasyonun gerçekleşmemesi halinde farklı adımların gündeme gelebileceğini belirtti.
Arıkan, PKK/YPG’nin ABD’den aldığı lojistik desteğe rağmen, Suriye ordusu ve Türkiye karşısında uzun vadeli bir direnç kapasitesine sahip olmadığını da vurguladı.
Değerlendirmelere göre, Şam’da verilen fotoğraf yalnızca bir diplomatik temas değil, aynı zamanda terörle mücadelede ve bölgesel dengelerde yeni bir dönemin işareti olarak okunuyor. Kudüs’teki zirve ise bölgedeki gerilimi derinleştiren karşıt bir ekseni temsil ediyor.
Uzmanlar, bu iki fotoğrafın birlikte okunması gerektiğini ve Orta Doğu’da yeni bir jeopolitik kırılma sürecine girildiğini ifade ediyor.


