Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, iki toplumlu bir çözümde, Rum tarafı uluslararası tanınmışlığının avantajlarını kullanırken, Kıbrıs Türk toplumuna yaşamın her alanında ambargo uygulanmasının kabul edilebilecek bir durum olmadığını vurguladı.
Siber, KKTC’nin kuruluşunun 31. yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, bu anlayışın hem iki toplum arasındaki güven köprülerinin oluşmasına engel olduğunu, hem de çözüm çabalarını olumsuz etkilediğini belirtti.
KKTC’nin özgür medyası, sivil toplum örgütleri, üniversiteleri, siyasi partileri ve diğer tüm kurumlarıyla demokratik hukuk devleti kurallarını yerine getiren genç bir devlet olduğunu ifade eden Sibel Siber, geçen 31 yılda kurumsallaşmada henüz arzu ettikleri noktaya ulaşamasalar da birlik ve beraberlik ruhuyla hareket ederek çok daha iyi konuma gelineceğine inancının tam olduğunu vurguladı.
“Geçmişte yaşadığı onca acıya ve zorluklara rağmen var olma mücadelesinden başarıyla çıkan Kıbrıslı Türkler, çağdaş gelişmişlik seviyesine ulaşmayı da başaracaktır” diyen Siber, şöyle devam etti:
“İçinde bulunduğumuz konjonktürün ve uluslararası toplumun bir parçası olamamanın getirdiği tüm siyasi ve ekonomik sıkıntılara karşın, yaşamın her alanında kaliteye ulaşmayı sağlayacak yasal düzenlemeleri yapmak ve etkin denetim ile güveni sağlamak bizlerin elindedir. Bunu başaracak olan bizleriz.
Kıbrıs Türkler, Kıbrıs’ta kalıcı ve adil bir çözümü arzulamaktadır ve bu yöndeki iradesi dün olduğu gibi bugün de güçlüdür. İki toplumlu olacak bir çözümde, Rum tarafı uluslararası tanınmışlığının avantajlarını kullanırken, diğer toplum olan Kıbrıs Türk toplumuna yaşamın her alanında ambargo uygulanması kabul edilebilecek bir durum değildir.
“SEÇİLMİŞLERİN SESİNİ DUYURMALARINA ENGEL OLMAYIN” ÇAĞRISI
Bu anlayış hem iki toplum arasındaki güven köprülerinin oluşmasına engel olmakta, hem de çözüm çabalarını olumsuz etkilemektedir. Özellikle demokratik kurumlarımızın seçilmiş temsilcilerinin uluslararası platformlarda sesini duyurmalarına engel olunmaması için hem Rum kesimine, hem de demokratik dünyaya çağrıda bulunuyorum. Çözüm, sadece iki topluma değil, bölge barışına da hizmet edecektir. Bu nedenle, her türlü çözümsüzlüğün çözüm bulma yerinin müzakere masası olması gerektiğini bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum.
Tüm bu gerçekler çerçevesinde Kıbrıslı Türklerin daha da hak ettiği bir yaşama ulaşması arzusu ile halkımızın bayramını kutlarım.”