Şarj noktasına hatalı park için çözüm bekleniyor

Ülkemizde elektrikli araç sayısı her yıl katlanarak artıyor. Takvimler 2019’u gösterdiğinde Türkiye’de elektrikli araç sayısı ilk kez bin rakamını geçti. 2021’de 6 bin barajını geçen sektör 2023’te büyük bir sıçrama gösterdi ve 80 bini aştı.

Geride bıraktığımız 2024 ise elektrikli araçların ülkemizde ‘rekor yılı’ oldu. Aralık ayında 21.598 adet elektrikli araç satışı gerçekleşti. Böylece toplamda 99.489 satış ile tüm zamanların rekoru kırıldı.

Yayınlanan güncel verilere göre 2024 sonu itibariyle Türkiye’de elektrikli araç sayısı 168 bine yaklaştı.

Dünyanın genelinde olduğu gibi ülkemizde de bu alan henüz emekleme aşamasında. Kuralların tam olarak oturması ve piyasanın kendi düzenini kurabilmesi için elbette zamana ihtiyaç var.

Şarj noktalarına park sektörün kanayan yarası

Türkiye’de şarj istasyonu hizmeti veren farklı firmalar var. Ovolt & Sharz.net de onlardan biri. Genel Müdür Hakan Koca da elektrikli araç şarj istasyonlarının içten yanmalı motorlu araçlar tarafından işgal edilmesini ‘sektörde yaygın ve ciddi bir sorun’ olarak niteliyor.

Kendi müşterilerinden de bu yönde sıkça şikayet aldıklarını anlatıyor Koca. Bu durumun, kullanıcıların şarj erişimini engelleyerek operasyonel süreçleri zorlaştırdığının altını çiziyor. Haliyle müşteri memnuniyeti de olumsuz etkileniyor.

Her ne kadar Türkiye’deki örnekten yola çıksak da Koca aslında bu sorunun dünyanın farklı ülkelerinde de yaşandığına dikkat çekiyor. ABD ve Avustralya’da elektrikli araçlar için ayrılan şarj noktalarını işgal eden araçlara yüksek para cezaları uygulandığından bahsediyor. Türkiye’de ise henüz bu konuda yasal bir düzenleme olmadığını sözlerine ekliyor.

[Mevcut durumdaki ‘cezasızlık’ yanlış parkların yapılmasını artıran etkenlerden.]

Sürücüler böyle bir durumda ne yapabilir?

Hakan Koca, bu tür durumlarda yer sağlayıcıların ve üye iş yerlerinin sorumluluğunun önemli bir rol oynadığı görüşünde.

“Yer sağlayıcılarla yaptığımız sözleşmeler var. Şarj alanlarının doğru kullanımını sağlamakla yükümlüler.” diyor ve devam ediyor.

“Müşteriler, bu gibi durumlarda öncelikle yer sağlayıcıya veya üye iş yerine ulaşarak çözüm talep edebilir. Alternatif olarak, bizimle iletişime geçtiklerinde biz de ilgili üye iş yeri veya araç sahibiyle irtibata geçerek aracın kaldırılmasını talep ediyoruz.

Türkiye’de henüz bu sorunlara yönelik bir polisiye tedbir veya ceza mekanizması bulunmuyor. Bazı ülkelerde trafik polisi bu duruma müdahale ederek araçların çekilmesini sağlıyor. Ayrıca, mobil uygulamalar üzerinden hızlı şikayet bildirimleri ve görüntü paylaşımı yapılabilen çözümler geliştirilmesi de bir seçenek olabilir.”

[Sektör temsilcilerinin önceliklerinden biri şarj noktalarının ‘bariyerlerli sisteme’ geçmesi.]

Farklı çözüm önerileri var

Sorunun çözümü için sektör de kendi içinde farklı başlıklar üzerinde çalışıyor. Hakan Koca da kendi çözüm önerilerini üç ana başlıkta topluyor. Yasal düzenlemeler, fiziksel çözümler ve farkındalık çalışmaları.

Yasal olarak elbette cezai işlemler öne çıkıyor. Engelli park alanlarına yönelik cezai yaptırımlara benzer şekilde, EV şarj istasyonları için de caydırıcı düzenlemeler yapılabileceğinden bahsediyor Koca.

Fiziksel çözüm için şarj noktalarına akıllı bariyer sistemleri kurulabileceği konuşuluyor. Koca’ya göre bu sistemler, şarj alanlarının yalnızca elektrikli araçlar tarafından kullanılmasını sağlar ve hatalı park etmeyi engeller. Kullanıcılar, mobil uygulama veya RFID teknolojisi üzerinden bariyerleri açarak erişim sağlayabilir.

Son öneri ise farkındalık çalışmaları yapmak. Hakan Koca, “Kamuoyunda şarj istasyonlarının önemi hakkında farkındalık yaratacak kampanyalar düzenlenebilir. Ayrıca, müşterilere doğru kullanım hakkında bilgilendirme sağlanabilir.” diyerek sözlerini tamamlıyor.

 

* Haber içi görseller @TOOG_Team adresinden alınmıştır.