Hava ambulans hizmetlerinin yetki alanı konusunda kargaşa yaşanıyor – Son Haber Kıbrıs – Son Dakika Kıbrıs- Türkiye ve Dünya Haberleri – OpenAI – ChatGPT Destekli Haberler
Sağlık Bakanlığı bürokrasisi ile Sağlık Sigortası Kurumu (HIO) arasında, yurt dışına hasta gönderen hava ambulanslarını kimin yöneteceği konusunda, hakimiyet savaşının işaretlerini taşıyan bir çekişme yaşanıyor.
Kanunen bu işlev HIO’nun sorumluluğunda olmalıdır ve dolayısıyla ulusal sağlık sistemi veya Gesy tarafından sağlanan bir hizmet olmalıdır. HIO, Gesy’yi yöneten kurumdur.
Yasaya rağmen hava ambulansı görevi Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülmeye devam ediyor. HIO işi devralmak istiyor. Sağlık Bakanı Popi Kanari, yargı yetkisinin HIO’ya devredilmesi gerektiğini kabul ediyor ve kendisi de bunu kamuoyu önünde söyledi.
Bu arada Sayıştay, hizmetin sağlık bakanlığında kalması gerektiği düşüncesiyle devreye girdi.
X’te (eski adıyla Twitter) yakın zamanda yayınlanan bir gönderide Genel Denetçi Odysseas Michaelides, mali durumlarını yönetme konusundaki performansları göz önüne alındığında HIO’ya güvenmediğini söyledi.
Sosyalist parti Edek de aynı şekilde sağlık bakanlığının hava ambulans hizmetini sürdürmesi gerektiğini savundu.
Şu anki durumda tuhaf bir durum ortaya çıkıyor: Hastalar özel tedaviler veya ameliyatlar için yurtdışına gönderildiğinde faturaları HIO ödüyor ancak karar alma sürecinde neredeyse hiç söz hakkı yok. HIO’nun hastaların seçimi konusunda herhangi bir girdisi yoktur ve ilgili maliyetler üzerinde kontrol uygulamamaktadır. Aslında sağlık bakanlığı bürokratlarının gönderdiği şeyleri onaylıyor.
HIO liderliği yasalara uymak ve hava ambulansı hizmetini devralmak istese de eğitimli personel ve teknik bilgi eksikliği olduğunu söylüyor.
Geçen yılın Şubat ayının başında, yani seçimlerden önce, HIO’nun genel müdür vekili konu hakkında sağlık bakanlığına bir mektup yazdı. Bakanlığın daimi sekreteri Christina Yiannaki ile yazıştı.
HIO yetkilisi, şimdilik sağlık bakanlığında hizmetle ilgilenen memurların HIO’ya geçici olarak atanmasını önerdi.
On gün sonra yanıt veren Yiannaki, talep üzerine kapıyı çarparak kapattı.
“Sizi bilgilendirmek isterim ki,” diye yazdı, “sağlık bakanlığının yurtdışına hasta sevki konusunda münhasır yargı yetkisine sahip olmaya devam etmesi yönünde siyasi bir kararın zaten alındığını – en azından şimdilik ve kesinlikle HIO’nun kararına kadar” suiistimallerden, sunulan hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesi ihtiyacından, iç ve dış mali denetimlerin yürütülmesinden kaynaklanan diğer birçok sorunu çözebilecek…”
Kısacası, HIO kanunen hava ambulansı hizmetini yürütmekle görevli kurum olmasına rağmen, Nicos Anastasiades’in önceki yönetimi sırasında alınan bir ‘siyasi karar’ nedeniyle sağlık bakanlığı bu kurumu denetlemeye devam ediyor.
Ancak organize hasta grupları, hava ambulans hizmetinin Gesy ve HIO’nun kontrolüne geçmesi için yoğun lobi faaliyetleri yürüttüğünden, konu oldukça canlı.
Kıbrıs Hastalar Federasyonu‘ Dernekler (Osak), bu konuyu görüşmek üzere Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides ile toplantı çağrısında bulunuyor. Güvenilir ve her zaman ulaşılabilir bir hizmet istiyorlar.
Günlük konuşmak Phileleftheros günler önce Osak’ın başkanı Charalambos Papadopoulos şöyle demişti: “Daha azını kabul etmeyeceğiz. Fon eksikliğini veya tasarruf ihtiyacını öne sürmeksizin, özel hizmetlere ihtiyaç duyan tüm kamu üyeleri için yasanın, meritokrasinin ve uygun hizmetlerin uygulanmasını talep ediyoruz. Her şeyden önce insan hayatı.”
Papadopulos daha sonra sağlık bakanlığını ve bakanlığın yıllardır hava ambulans hizmetini nasıl yürüttüğünü inceledi.
“Sağlık Bakanlığı’nın sübvansiyonlu hasta sektörü bugüne kadar on binlerce hastaya hizmet verdi. Sorun şu ki, bazı gölgeler onun üzerinde asılı duruyor. Faydalanan hastalar tam olarak kimlerdir?
“Hangi hastalara anında hizmet verildi, hangi hastaların talepleri reddedildi ya da ertelendi? Neden Gesy’yi yarattık ve neden Gesy hala bu değerli hizmetleri sunmuyor? Bir programın parti patronları, milletvekilleri, yetkililer, üst düzey memurlar, gazeteciler tarafından istismar edilmesine neden izin veriyoruz? Eğer bugün herhangi biri bu programın kayırmacılıkla dolu olduğunu inkar ediyorsa, size yalan söylüyor demektir.”
